Sınai
Mülkiyet Kanunu’na göre; bir marka, ilişkin olduğu mal/hizmetin coğrafî
kaynağını gösteriyorsa ya da bu konuda halkı yanıltıyorsa, söz konusu markanın
tesciline izin verilmemektedir. Coğrafî markaların hangi durumlarda anılan
tescil engelleri kapsamına gireceği hususu, özellikle yargı kararları ile
şekillenmiştir. Çalışmamızda coğrafî markalara ilişkin tescil engelleri, yargı
kararları ışığında ele alınmaktadır.
Bir
markanın coğrafi kaynak gösterip göstermediği ya da yanıltıcı olup olmadığı,
ilgili çevrenin algısına göre belirlenmektedir. Eğer ilgili çevre, coğrafî
markanın ilişkin olduğu mal veya hizmetin üretim yerine işaret ettiği
kanaatinde ise, SMK m.5.1c ya da m.5.1.f hükümleri uygulama alanı bulmaktadır.
Anılan durumlarda, marka, ilişkin olduğu mal veya hizmetin coğrafî kaynağını
doğru olarak gösteriyorsa m.5.1c, yanıltıcı olarak gösteriyorsa m.5.1.f hükmü
uygulanmaktadır.
Yargıtay,
Pendik Kararı’nda; coğrafî markaların tescil edilebildiği durumlarda dahi tek
başlarına tescil edilemeyeceklerini, bunların ancak başka sözcüklerle birlikte
oluşturduğu tamlamaların tescil edilebileceğini belirtmiştir. Yargıtay’ın
sonraki tarihli kararlarında da benimsenmiş ve kökleşmiş olan bu yaklaşımı,
kanaatimizce yerinde değildir. SMK coğrafî markaların ilgili çevre ve rakipler
açısından sakınca yaratacağı durumlarda bu markaların tescilini zaten
engellemektedir. Bu itibarla Yüksek Mahkemenin söz konusu sınırlayıcı
yaklaşımına gerek olmadığı gibi, anılan yaklaşımın Kanun’da da hiçbir dayanağı
yoktur.
According
to Industrial Property Code (IPC), trademarks which consist exclusively of
signs or indications which may serve, in trade, to designate the geographical
origin of the goods or services, shall not be registered. Also trademarks which
are of such a nature as to deceive the public, as to the geographical origin of
the goods or service shall not be registered as well. Such absolute grounds for
refusal or invalidity have been patterned especially on jurisprudence. In this
article, the absolute grounds for refusal or invalidity regarding geographical
trademarks are examined in light of jurisprudence of Turkish Court of Appeal.
Whether
a trademark designates the geographical origin of the goods/services or
deceives the public as to the geographical origin of the goods/service is
determined according to the perception of the relevant class of persons. IPC
Art. 5.1c or Art. 5.1f shall be applied where the relevant class of persons
percepts the geographical place in the trademark as the place of manufacture of
the goods/service. If this place is the actual place of manufacture, IPC Art.
5.1c shall be applied and if not, IPC Art. 5.1.f shall be applied.
In
Pendik Judgment, the Court of Appeal has given the decision that the
geographical names can not be registered as trademarks unless they are part of a
noun phrase. This approach, which has later been ingrained, is inaccurate. IPC
already prevents the registration of geographical trademarks where such
registration will be considered harmful for the relevant class of persons or
competitors. In this respect, the restrictive approach of the High Court is
both unnecessary and groundless in terms of IPC.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hukuk |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Aralık 2018 |
Gönderilme Tarihi | 25 Temmuz 2018 |
Kabul Tarihi | 18 Eylül 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 |
Bu eser Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.