Öz
805 sayılı İktisadi Müesseselerde Mecburi Türkçe Kullanılmasına Dair Kanun, sözleşmelerde yabancı dil kullanımına ilişkin getirdiği sınırlamalar ve bunlara ilişkin müeyyidelerle, Türk ticaret hukuku açısından özel bir önem taşımaktadır. Özellikle, düzenlemenin kapsamı ve müeyyidenin borçlar hukuku açısından sonuçlarının tayininde yaşanan belirsizlik, konunun tartışmalı yönlerine işaret etmektedir. Bu konuda, “sözleşmedeki lehe nitelikteki maddelere dayanılamaması” genel kabul gören yaptırımdır. Ancak, Kanun’un uygulanması açısından birbirinden farklılaşan yargı kararları tespit edilmektedir. Bazı kararlarda yabancı dilde düzenlenen sözleşmenin hükümsüz olduğu kabul edilmekte; aksi yöndeki kararlarda ise, bu duruma rağmen sözleşmeye dayalı olarak talepte bulunulabileceği kabul edilmektedir. Ayrıca, bazı kararlarda “taraflardan birinin yabancı tabiiyetinde olması” veya “tarafların basiretli davranma yükümü taşıyan tacirler olması” gibi nedenlere dayalı olarak 805 sayılı Kanun’un uygulanmayacağına karar verdiği; fakat bu kararların Yargıtay tarafından bozulduğu görülmektedir. Çalışmanın ilk kısmında, 805 sayılı Kanun’un ve yabancı dildeki sözleşmelere bağlanan hukuki sonuçların açıklanması amaçlanmaktadır. İkinci kısımda, konuya ilişkin yargı kararları incelenecek ve son kısımda ise, düzenlemenin hukuk uygulamasındaki etkileri değerlendirilecektir.