Hâkimiyet-i Milliye gazetesinde Milli Mücadele
yılları boyunca yayımlanan başlıca dış siyasi haber ve yazılar, Anadolu ve
İslam ülkelerinin Batılı istilacılara karşı verdikleri kurtuluş mücadeleleri
ile Bolşevikler ve Bolşevizm üzerine olmuştur. Bu yazıların hem Bolşeviklcr hem
de İslam ülkeleri için ortak düşüncesi, “aynı düşmana karşı mücadele birliği”
tesis edilmesi gereği olmuştur. Gazetede aynı düşmana karşı İslam ülkeleriyle
mücadele birliği kurulması gereği ortaya konulurken hilafet makamının güvenliği
ve din kardeşliği meselesi dayanak noktası teşkil etmiştir. İslam ülkeleri için
uygun görülen siyasi düstur ise panislamizm değil tam bağımsızlık olmuştur.
Bolşeviklerle kurulması düşünülen mücadele birliğinin esasını ise Rusya ve
Türkiye’nin ortak çıkarları oluşturmuştur. Türk-Bolşevik ilişkilerinin
yakınlaşması münasebetiyle gündeme gelen “Bolşevizm” meselesine ise,
Bolşevizmin ancak Rusya’da uygun koşullar bulduğu için geliştiği, Türkiye’nin
ise aynı koşullara sahip olmadığı vurgulanmıştır. Bolşevizmin anticmperyalizm,
eşitlik, adalet, halkçılık gibi ilkelerinin müspet olduğu öne çıkarılırken
Türkiye’ye en uygun siyasetin milli siyaset olduğunun altı çizilmiştir.
The majority of news and articles on foreign politics
published in Hakimiyet-i
Milliye newspaper during the years of
National Struggle were about struggles for independence of Anatolia and Islamic
countries against Western invaders and about Bolsheviks and Bolshevism. The
common opinion of these texts for both Bolsheviks and Islamic countries was the
necessity of “cooperation against the same enemy”. Issues of the security of
caliphate authority and religious fellowship formed the basis for the claim of
the newspaper that a union for struggle should be founded with Islamic
countries against the same enemy. However, the political code considered to be
suitable for the Islamic countries was total independence instead of
panislamism. On the other hand, the common benefits of Russia and Turkey formed
the basis of the union for struggle planned to be founded with the Bolsheviks.
As for the issue of “Bolshevism”, which appeared on the agenda due to the
Turkish-Bolshevik convergence, it was emphasized that Bolshevism gained
progress in Russia because of the suitability of conditions which did not exist
in Turkey. While the principles of Bolshevism such as anti-imperialism,
equality, justice, and populism were put forward to be positive, public policy
was highlighted to be the most appropriate policy for Turkey.
Bölüm | Makaleler |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Mayıs 2015 |
Gönderilme Tarihi | 4 Ocak 2015 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2015 Cilt: 4 Sayı: 7 |