In the method of writing usūl al-fiqh, a distinction is made between fuqaha and mutakallimīn. As one of the distinguishing features of the mutakallimīn method, it is stated that the scholars who wrote usūl works with this method emphasized their theological identity and therefore included the issues of theology in their usūl works. It is also stated that the scholars who followed the method of the fuqaha opposed the merging of kalām and usul and tried not to include topics with theological connections in their works. In contrast to this view, which is expressed as a characteristic of the mutakallimīn method of “carrying theological issues into the works of usul,” some theologian usulists in the fifth century of the Hijr have a different stance. For example, the titles of al-Basrī, Sharīf al-Murtazā, and al-Ṣūsī's works of usul contain some statements about the relationship between usul and kalām. While mentioning the differences between the science of usūl and other sciences, the inclusion of theological issues in the science of usūl is criticized. While mentioning the differences between the science of usul al-usūl and other sciences, he criticizes the inclusion of theological issues in the science of usul al-usūl. It is understood from his own statements that al-Basrī's interlocutor in this criticism is his teacher Qāḍī 'Abd al-Jabbār. However, although it is understood that Sharif al-Murtazā addresses a scholar in these criticisms, the name of the scholar he criticizes is not explicitly mentioned. Al-Ṭūsī, on the other hand, makes similar criticisms based on the issues addressed, not the person. The fact that these four scholars lived in the same era and were nurtured by a common scholarly tradition was decisive in the subject allocation of this study. Although Sharif al-Murtazā and al-Ṭūsī were representatives of a different school in terms of being Shi'ite-Ja'farī, it is known that they were closely connected to the Mu'tazilites in terms of theology. The aim of this study is to explain the nature of the aforementioned criticism through these four scholars and the usūl texts they wrote and to analyze the interlocutor at the center of this criticism. The other aim of the study is to question the above-mentioned widespread opinion about the distinction between fuqaha and mutakallimīn in the light of these analyses.
Fıkıh usûlü yazım yönteminde fukahâ ve mütekellimîn şeklinde bir ayrıma gidilir. Mütekellimîn yönteminin ayırt edici vasıflarından biri olarak bu yöntem ile usûl eseri kaleme alan âlimlerin kelamî kimliklerini ön plana çıkarttıkları ve bu sebeple yazdıkları usûl eserlerine kelâm ilminin meselelerini dahil ettikleri ifade edilir. Fukahâ yöntemini takip eden âlimlerin ise kelâm ile usûl ilminin mezcedilmesine karşı çıktıkları ve kelâmî bağlantısı bulunan konuları eserlerine almamaya gayret gösterdikleri belirtilir. Mütekellimîn yönteminin bir hususiyeti olarak ifade edilen “kelâmî konuları usûl eserlerine taşımak” şeklindeki bu görüşe karşılık hicrî beşinci asırdaki bazı kelamcı usulcülerin farklı bir duruşu olduğu görülmektedir. Örneğin Basrî, Şerif el-Murtazâ ve Tûsî’nin usûl eserlerinin baş kısımlarında usûl-kelâm ilişkisine dair birtakım ifadeler yer almaktadır. Burada usûl ilmi ile diğer ilimler arasındaki farklara değinilirken kelâmi meselelerin usûl ilmine dahil edilmesi eleştirilmektedir. Basrî’nin söz konusu eleştirisindeki muhatabının, hocası Kâdî Abdülcebbâr olduğu kendi ifadelerinden anlaşılmaktadır. Ancak Şerif el-Murtazâ’nın bu eleştirilerinde bir âlimi muhatap aldığı anlaşılsa da bu isim açıkça zikredilmemektedir. Tûsî ise şahıs değil ele alınan meseleler üzerinden benzer eleştiriler yöneltmektedir. Araştırmanın konu tahsisinde zikredilen dört âlimin aynı çağda yaşamış olmaları ve ortak ilmi bir gelenekten beslenmiş olmaları belirleyici olmuştur. Her ne kadar Şerif el-Murtazâ ve Tûsî, Şiî-Ca‘ferî olmaları açısından farklı bir ekolün temsilcileri olsalar da itikâdî olarak Mu’tezile ile yakından irtibatlı oldukları bilinmektedir. Bu çalışmanın amacı bu dört âlim ve yazdıkları usûl metinleri üzerinden mezkûr eleştirinin mahiyetini açıklamak ve bu eleştirinin odağındaki muhataba dair analizlerde bulunmaktır. Çalışmanın diğer amacı ise bu analizler ışığında fukahâ ve mütekellimîn ayrımına dair yukarıda zikredilen yaygın kanaatin sorgulanmasıdır
Fıkıh usûlü kelâm Kâdî Abdülcebbâr Basrî Şerif el-Murtaza Tûsî
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | İslam Hukuku |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Kasım 2024 |
Gönderilme Tarihi | 9 Haziran 2024 |
Kabul Tarihi | 20 Eylül 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 |