Due to its strong connection with the knowledge of the Qur'an, the importance of the science of nahiv (Arabic grammar) in understanding the Qur'an has been recognized since the early periods. It has been stated that it is not permissible for those who do not know this science to interpret the Qur'an. Not knowing the Arabic language or having insufficient knowledge in this field has been regarded as not knowing fiqh (Islamic jurisprudence), misunderstanding the Qur'an and Sunnah, and producing incorrect ideas. Since the meanings of the Qur'anic verses and the fiqh rulings change with the alteration of i‘rāb aspects, which is a part of grammar, it has been expressed that i‘rāb is the most necessary branch of linguistics to learn in the Arabic language. In this context, the study explains the command given to believers to fast, how those who cannot fulfill this worship due to various excuses should proceed, the 184th verse of Surah Al-Baqarah, and the verses 183-185 that speak about fasting. In the first section, the root of the verb "yutîkûnehu" in the different reading of the phrase وَعَلَى الَّذينَ يُطيقُونَهُ in Al-Baqarah 184 and its effect on meaning and jurisprudential ruling is discussed, as well as the impact of another reading, يُطَوِّقُونَهُ "yutevvikûnehu" or يُطَوَّقُونَهُ "yutevvikûnehu" on meaning and jurisprudential ruling. Furthermore, the meaning and jurisprudential ruling of the verse according to the reading that suggests the presence of an implicit negation particle "لا" before the word يُطِيقُونَهُ are examined. The debates regarding the pronoun "هُ" at the end of the verb يُطِيقُونَهُ, which is one of the grammatical analyses of the verb in the verse, are also addressed. In the second section, the discussions about the abrogation of the verse and the different views and opinions of the commentators on this issue are presented. At the end of the study, the different readings, i‘rāb aspects, and the effects on meaning and jurisprudential ruling of the part of Al-Baqarah 184 that addresses the situation of those who do not fast in Ramadan and mentions the fidya, فِدْيَةُ طَعَامِ مساكينَ أو مِسْكِينٍ and فِدْيَةٌ طَعَامُ مِسْكِينٍ, are explained.
Arabic Language and Rhetoric, Grammar, I'rab, Meaning, Jurisprudential Ruling.
Kur’ân ilmiyle olan güçlü bağlantısı nedeniyle nahiv ilminin Kur’ân’ın anlaşılmasındaki önemi daha ilk dönemlerden itibaren kabul edilmiş, bu ilmi bilmeyenlerin Kur’ân’ı tefsir etmelerinin caiz olmadığı belirtilmiştir. Arap dilini bilmemek ya da bu konudaki bilginin eksik olması fıkhı bilmemek, Kur’ân ve sünneti yanlış anlayıp yanlış fikirler üretmek olarak değerlendirilmiştir. Kur’ân ayetlerinin manası ve fıkhî hükümler, gramerin bir bölümü olan i‘râb vecihlerinin değişmesiyle değişiklik arz ettiği için Arap dilinde öğrenilmesi en gerekli olan dilbilim dalının i‘râb olduğu ifade edilmiştir. Bu bağlamda çalışmada, müminlere oruç tutma emrinin verildiği, çeşitli mazeretlerle bu ibadeti yerine getiremeyecek kimselerin nasıl bir yol takip etmesi gerektiği, Bakara sûresi 184. ayeti ve onunla bağlantılı oruç’tan bahseden 183-185. ayetleri izah edilmiştir. Birinci bölümde Bakara 184. ayetteki وَعَلَى الَّذينَ يُطيقُونَهُ kısmının farklı bir kıraati olan يُطِيقُونَهُ “yutîkûnehu” şeklindeki fiilin kökü ve bu okuyuşun mana ve fıkhî hükme etkisi, yine farklı bir kıraat olan يُطَوِّقُونَهُ “yutevvikûnehu” veya يُطَوَّقُونَهُ “yutevvekûnehu” şeklindeki okuyuşun mana ve fıkhî hükme etkisi ve يُطِيقُونَهُ lafzından önce takdiri bir لاedatıyla yapılan nefyin varlığını söz konusu edenlerin yaptığı okuyuşa göre ayetin mana ve fıkhî hükmü ele alınmıştır. Ayette geçen يُطِيقُونَهُ fiiliyle ilgili gramer tahlillerinden birisi olan fiilin sonundaki “هُ” zamiriyle ilgili tartışmalara değinilmiştir. İkinci bölümde ise, ayetin mensûhiyeti tartışmaları ve bu konudaki müfessirlerin birbirinden farklı görüş ve kanaatleri dile getirilmiştir. Çalışmanın sonunda Ramazan orucu tutmayanların durumunu ele alan ve fidyeden bahseden Bakara 184. ayetin bir bölümü olan فِدْيَةُ طَعَامِ مساكينَ أو مِسْكِينٍ ve فِدْيَةٌ طَعَامُ مِسْكِينٍ ayetinin farklı kıraatleri, i‘râb yönleri ve bu okuyuşun mana ve fıkhî hükme etkisi açıklanmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Arap Dili ve Belagatı |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Kasım 2024 |
Gönderilme Tarihi | 10 Eylül 2024 |
Kabul Tarihi | 13 Kasım 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Sayı: 39 |