Araştırma Makalesi
BibTex RIS Kaynak Göster

Second Vatican Council and Catholic-Jewish Relations

Yıl 2018, Sayı: 2, 60 - 81, 30.06.2018

Öz

When Christianity was originally a movement within
Judaism, it later became an independent religion; it can be said that in the
historical process, it showed a tendency from Judeo-Christianity to
Heleno-Christianity and gradually moved away from the Jewish origin. The
traditional Christian understanding not only saw Judaism as "old law"
but also accused the Jews as criminals, especially of the crucifixion of Jesus.
According to the traditional Christian view, which mainly based on Gospels, the
Jews have to be in a bad situation, even this is the will of God. In other
words, the problem between Christianity and Judaism is more theological and
sacred textual question than other conflicts between other religions’
believers. However, from the standpoint of Orthodox, Catholic, and Protestant
Christianity, it is the Catholic Church which appears to be the most
problematic with the Jews. In addition to being an institution to which the
majority of the Christian population is affiliated, apart from the Orthodox and
Protestant churches, every continent is a stable and hierarchical institution;
besides it must be an effect of being present as a state at the same time as
the history.

With the establishment of the State of Israel in 1948
and the establishment of the Vatican State in 1929 by the Treaty of Lateran
instead of the Papal States which were abolished by the Italian Republic Army
in 1870, the issue between Catholics and Jews gained a political direction. The
church was the scene of controversy between the modernists and the liberals, it
was also accused of being among the criminals of the Jewish genocide during
World War II. Pope Pius XII considered by most of the Jews as one of the chiefs
of the genocide. Angelo G. Roncalli who was chosen as pope and took the name
John XXIII after Pius, tried to reconcile the Church with the modern world and
organized the Second Vatican Council. On the way to modernization some saw the
council "inadequate" and some described it “too modernizing”. The
Second Vatican (Vatican II) Council has made significant changes from liturgy
to theology. One of the important changes that the council makes in comparison
with the tradition is the relation with other religions- especially with the
Jews.





Pope XXIII. John commissioned Cardinal Augustin Bea to
deal with the “Jewish question”. Bea and his colleagues firstly made a draft
text for Jews only. When this text meets resistance, other religions are
included. With the support of Pope John XXIII and later Pope Paul VI this text
has been declared in the conciliar documents. This document, known as Nostra
Aetate
, is officially “Declaration on the Relation of the Church with
Non-Christian Religions” but is often still discussed as Church’s document on
the Jews. However Nostra Aetate is a documentary declared by some Jews
and Catholics in cooperation against many Catholics and Jews. It has, however,
served as a turning point in Catholic-Jewish relations even if a considerable
part of the problems remain. At least in this process in 1994 the Vatican and
the Israeli states recognized each other.

Kaynakça

  • Çoban, Bekir Zakir. “İkinci Vatikan Konsili ve Katolik Yahudi İlişkileri.” İsrailiyat: İsrail ve Yahudi Çalışmaları Dergisi, no. 2 (Yaz 2018): 60-81.

İkinci Vatikan Konsili ve Katolik Yahudi İlişkileri

Yıl 2018, Sayı: 2, 60 - 81, 30.06.2018

Öz

Hıristiyanlığın, başlangıçta Yahudilik içerisinde
bir hareket iken sonradan müstakil bir din haline geldiği; tarihsel süreç
içerisinde Yahudi-Hıristiyanlığından Heleno-Hıristiyanlığa doğru bir eğilim
gösterip Yahudi kökeninden gittikçe uzaklaştığı söylenebilir. Geleneksel
Hıristiyan anlayışı sadece Yahudiliği “eski kanun” olarak görmekle kalmamış
Yahudileri de özellikle İsa’nın çarmıha gerilmesi hadisesinin suçlusu olarak
itham etmiştir. Kaynağını yine İncillerin anlatımından alan geleneksel görüşe
göre Yahudilerin kötü durumda olması ve yersiz yurtsuz kalmaları Tanrı’nın bir
iradesidir adeta. Yani Hıristiyanlıkla Yahudilik arasındaki problem diğer
dinlerin birbiriyle ilişkilerinden daha fazla olarak teolojik ve kutsal
metinsel bir sorundur. Bununla birlikte Ortodoks, Katolik ve Protestan
Hıristiyanlık açısından bakıldığında Yahudilerle en sorunlu görünen Katolik
Kilisesidir. Bunda Hıristiyan nüfusun çoğunluğunun bağlı olduğu kurum, Ortodoks
ve Protestan kiliselerinden farklı olarak her daim istikrarlı ve hiyerarşik bir
kurum ile tarihten günümüze aynı zamanda bir devlet olarak var olmasının etkisi
olsa gerektir.

1870’de İtalyan Cumhuriyet Ordusu tarafından
ortadan kaldırılan Papalık Devletleri yerine 1929’da Lateran Anlaşmasıyla
Vatikan Devletinin kurulması ve 1948’de İsrail Devleti’nin kuruluşu meseleyi
sadece dini bir sorun olmaktan çıkarıp siyasi bir yön kazandırmıştır. Kilise
bir taraftan modernistlerle liberaller arasındaki çekişmeye sahne olurken bir
yandan da II. Dünya savaşı esnasındaki Yahudi soykırımının suçluları arasında
gösterilmektedir. Yahudilerin çoğu tarafından soykırımın baş sorumlularından
biri olarak görülen XII. Pius’un ardından papa seçilen ve XXIII. John adını
alan Angelo G. Roncalli, Kiliseyi modern dünya ile barıştırmak amacıyla İkinci
Vatikan (II. Vatikan) Konsilini düzenlemiştir. Modernleşme yolunda Kilise içerisinde
bazılarının “yetersiz” bazılarının “fazla ileri gitmiş bir açılım” olarak
nitelendirdiği II. Vatikan Konsili teolojiden litürjiye önemli değişiklikler
gerçekleştirmiştir. Konsilin geleneğe nazaran gerçekleştirdiği önemli
değişikliklerden biri de diğer dinlerle - özellikle de Yahudilerle- ilişkiler
konusundadır.





Papa XXIII. John’un bu konuda görev verdiği
Kardinal Agustine Bea ve arkadaşlarının öncelikle sadece Yahudilere yönelik
olarak tasarladıkları konsil metni önemli bir dirençle karşılaşsa da, Papa John
ve sonra da halefi VI. Paul’ün destekleriyle, fakat kapsamı genişletilip diğer
dinleri de içine alacak biçimde düzenlenerek II. Vatikan Konsili belgeleri
arasında ilan edilmiştir. Nostra Aetate olarak bilinen bu belge resmiyette
Kilisenin diğer dinlerle ilgili bildirisi ise de halen çoğu kez Yahudilerle
ilgili hazırladığı bir doküman olarak tartışılmaktadır. Nostra Aetate bazı
Yahudiler ve Katoliklerin işbirliği sayesinde birçok Katolik ve Yahudi’ye
rağmen deklare edilmiş bir belgedir. Bununla birlikte Katolik-Yahudi
ilişkilerinde bir dönüm noktası teşkil etmiş ve sonraki süreçte- aradaki
sorunların önemli bir kısmı halen devam etmekte ise de- en azından Vatikan ve
İsrail devletlerinin birbirlerini tanımasının yolunu açan bir başlangıç
olmuştur.

Kaynakça

  • Çoban, Bekir Zakir. “İkinci Vatikan Konsili ve Katolik Yahudi İlişkileri.” İsrailiyat: İsrail ve Yahudi Çalışmaları Dergisi, no. 2 (Yaz 2018): 60-81.
Toplam 1 adet kaynakça vardır.

Ayrıntılar

Birincil Dil Türkçe
Bölüm Araştırma Makaleleri
Yazarlar

Bekir Zakir Çoban

Yayımlanma Tarihi 30 Haziran 2018
Yayımlandığı Sayı Yıl 2018 Sayı: 2

Kaynak Göster

APA Çoban, B. Z. (2018). İkinci Vatikan Konsili ve Katolik Yahudi İlişkileri. İsrailiyat(2), 60-81.
AMA Çoban BZ. İkinci Vatikan Konsili ve Katolik Yahudi İlişkileri. İSRAİLİYAT. Haziran 2018;(2):60-81.
Chicago Çoban, Bekir Zakir. “İkinci Vatikan Konsili Ve Katolik Yahudi İlişkileri”. İsrailiyat, sy. 2 (Haziran 2018): 60-81.
EndNote Çoban BZ (01 Haziran 2018) İkinci Vatikan Konsili ve Katolik Yahudi İlişkileri. İsrailiyat 2 60–81.
IEEE B. Z. Çoban, “İkinci Vatikan Konsili ve Katolik Yahudi İlişkileri”, İSRAİLİYAT, sy. 2, ss. 60–81, Haziran 2018.
ISNAD Çoban, Bekir Zakir. “İkinci Vatikan Konsili Ve Katolik Yahudi İlişkileri”. İsrailiyat 2 (Haziran 2018), 60-81.
JAMA Çoban BZ. İkinci Vatikan Konsili ve Katolik Yahudi İlişkileri. İSRAİLİYAT. 2018;:60–81.
MLA Çoban, Bekir Zakir. “İkinci Vatikan Konsili Ve Katolik Yahudi İlişkileri”. İsrailiyat, sy. 2, 2018, ss. 60-81.
Vancouver Çoban BZ. İkinci Vatikan Konsili ve Katolik Yahudi İlişkileri. İSRAİLİYAT. 2018(2):60-81.