İslam mimarisinde mihrap, bir mimari eleman olarak kıble ile bağlantılıdır. Kıble, İslam’ın erken dönemlerinde, Mekke’de yer alan Kâbe’ye yönelmeden önce Beytü’l Makdis/ El-Mescidü’l-Haram olarak bilinen Süleyman’ın Tapınağı’nı göstermiştir. Mihrap ve Süleyman’ın Tapınağı’nın çalışma konusu adına ortak noktası Meryem’dir. Mihrap; Kur’ân-ı Kerîm Âl-i İmrân Suresi 37. ayette de belirtildiği üzere, Meryem için tahsis edilen özel bir bölmedir. Mihrap, Kur’ân-ı Kerîm’de başka yerlerde de özel bölme olarak karşımıza çıkar. Bu bağlamda mihrap kutsal bir mekân olma niteliği kazanır. Aynı mekân Hıristiyan resim sanatında Meryem’in Tapınakta Melek Tarafından Beslenmesi sahnesinde de karşımıza çıkar. Her iki örnekte de Meryem için ayrılmış bir özel yer vardır. Bu özel yerin, Sami kökenli iki ulus, Arap ve İbraniler için ortak bir kültürel geçmişi vardır.
Bu çalışmada; bahsi geçen bu iki özel yerin, ikonografik geçmişi üzerinden bir değerlendirme yapılmış ve ortak noktaları üzerinden bir çözümlemeye gidilmiştir. Değerlendirme kapsamına Bedevi Arap kültüründe yer alan Kubbe, Mahmal ve diğer bazı kült objeler de eklenmiştir. Bu bağlamda, mihrabın günümüze gelen mimari formu için tarihi ve ikonografik bir değerlendirme yapılmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Sayı: 4 |