Bedir Gazvesi’nde Müslümanlar tarafından esir edilenlerin yetmiş, yetmişten fazla, yetmiş dört olduğu kaynaklarda geçmektedir. Yetmiş sayısı, kesretten kinaye olabileceği gibi, esir sayısının yaklaşık bir rakamla ifade edilmesi de söz konusu olabilir.
Araştırmamızda, Bedir’de esir edilen müşriklerin tespitinde Vâkıdî, İbn Hişâm ve Belâzürî listeleri temel alınmıştır. Zira diğer kaynaklar da ilk siyer müellifleri olan bu tarihçilerin listelerinden hareket etmiştir. Bu eserlerdeki listelerden esirlerin isimleri tespit edilmiş, sonrasında onlarla ilgili bilgiler aktarılmıştır. Kabilelerine göre tasnif edilen başlıklar altında esirler hakkındaki bilgilere yer verilmiştir. Ardından, esirlerden olduğu hâlde listelerde yer almayan isimler ayrı bir başlık altında eklenmiştir. Yine listelerde bulunmamakla birlikte bazı rivayetlerde esir olduklarına dair işaret bulunan ancak bizim esirler arasında kabul etmediğimiz kimselere de değinilmiş, bu kimselerin neden esirlerden sayılamayacağı görüşü gerekçesiyle belirtilmiştir.
Esir isimlerini veren müellifler, esirleri kabilesinin başlığına göre tasnif etmişlerdir. Kabilelerin veriliş sırası, Hz. Ömer’in divanda temel aldığı ve müelliflerin de takip ettiği “kabilenin Hz. Peygamber’e nesep itibarıyla yakınlığı” durumuna göre belirlenmiştir. Halîf ve mevlâlar, hilf ve velâ bağı kurdukları kabilenin içerisinde yer almıştır. Araştırmamızda da esirler hakkında biyografik bilgilerin derlendiği kısımda bu yöntem takip edilmiştir.
Yapılan bu araştırmada; Vâkıdî, İbn Hişâm ve Belâzürî’deki esir listeleri bir araya getirilerek -ve listelerde yer almadığı hâlde esirlerden kabul edilmesi gerektiğini düşündüğümüz kişiler de eklenerek- yetmiş bir esire ulaşılmıştır ancak içlerinde isimleri tespit edilemeyen kişiler mevcuttur. Bazılarının ise isimleri bilinmekle birlikte; nisbe, künye, soy bilgileri bulunmamakta veya bu kişiler sadece Bedir esirleri kısmında yer almaktadır, sonraki dönemlerle ilgili, haklarında bilgiye ulaşılamamaktadır. Kureyş’e mensup -Bedir Savaşı’na katılmayan Benî Adî ve Benî Zühre hariç- kabile kollarının hepsinden esirler olduğu görülmektedir. Esirler arasında, toplumun farklı sosyal konumlarından kimseler vardır. Eşrâf ve hürlerin yanında; halîf, mevlâ ve kölelerden savaşa katılıp esir alınanlar olmuştur.
Bu makale, 2023 yılında Necmettin Erbakan Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde Raziye Gül Güzeş tarafından Doç. Dr. Ali Dadan danışmanlığında “Bedir Esirleri ve Bedir Savaşı Sonrası Tutum ve Tavırları” başlıklı yüksek lisans tezinin birinci bölümünden gözden geçirilerek üretilmiştir.
In the Battle of Badr, it is mentioned in sources that the number of captives taken by the Muslims was seventy or more, and some sources indicate seventy-four. The number seventy might be symbolic, suggesting abundance, or it could represent an approximate count of captives.
In our work, the lists provided by Vākıdī, Ibn Hisham, and Belāzūrī regarding the captives captured in the Battle of Badr were taken as the basis. Other sources have also relied on the lists of these early biographers. Names of captives were identified from these works’ lists, and then information about the captives was presented. Information about the captives was provided under headings classified according to their tribes. Subsequently, a separate heading was added for names not listed but known to have been captives. Additionally, individuals not listed but hinted to have been captives in some accounts, yet not considered captives in our study, were also mentioned, along with reasons for why these individuals are not considered captives.
The authors who provided the names of captives classified them according to their tribal affiliations. The order of tribes is based on the “proximity of the tribe to Prophet Muhammad in terms of lineage” a sequence that was adopted by Caliph Umar and followed by the authors. Caliphs and freed slaves were included within their respective tribal affiliations. In our study, in the section where biographic information about the captives is compiled, this method was also followed.
In this research, by combining the captive lists from the works of historians like Vākıdī, Ibn Hisham, and Belāzūrī, and including individuals whom we consider should be considered captives but are not listed, a total of seventy-one captives are reached. However, there are individuals whose names cannot be identified among them. Some captives, though their names are known, lack detailed information such as lineage or titles, and these individuals are only mentioned in the context of the Bedr captives, with no further information available about later periods. Among the captives are individuals from various social positions within society. Alongside nobles and free people, there are also individuals who were companions, freed slaves, or slaves who participated in the battle and were captured.
This article is revised and produced from the first part of the master's thesis entitled "The Captives of Badr and Their Attitude and Behavior After the Battle of Badr" by Raziye Gül Güzeş in Necmettin Erbakan University Institute of Social Sciences in 2023 under the supervision of Assoc. Prof. Dr. Ali Dadan.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | İslam Tarihi |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2023 |
Gönderilme Tarihi | 25 Ağustos 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 |