According to Sufis, being a saint is an attribute above the attribute of being a man or woman. Since being a saint is something one attains by his soul and heart. And man, primarily, is soul; not body, and the soul has nothing to do with masculinity or femininity. Therefore it is no wonder that we see female saints in Mawlawism as well as in other Sufi orders. Reasons for the veneration of Turkish women include the ability to perform miracles, piety and zeal in charitable works, long-enduring forbearance in very difficult circumstances, dying of unarticulated melancholic love, complete obedience and loyalty to husbands, and heroic acts against an enemy or tyrannical ruler. It should be reminded here that with “the Early period of Mawlawism”, the periods of Mawlana Jalal alDin Rumi (d.672/1273), Sultan Walad (d. 712/1312) and Ulu Arif Chelebi is meant. Mawlana Jalal al-Din Rumi’s second wife Kira Khatun who was attributed as ‘God’s saint on the earth,’ or ‘second Maria’ should be mentioned first. Fakhrunnisa, Gumaj Khatun, Gurju Khatun, Usta Khatun (who was attributed as ‘high learned’, or ‘master of Sultan’s Daughters’), Tawus-e Chengi; Sultan Walad’s wife Fatima Khatun, his daughters Mutahhara Khatun and Sheref Khatun; Pasha Khatun and Arife-i Khosh-lika-yı Konawi, Ulu Arif Chelebi’s substitute in Tokat were among other examples
Female saints Rumi Mawlawism Kira Khatun Fatıma Khatun Fakhrunnisa Gumaj Khatun Gurju Khatun Usta Khatun Tawus-e Chengi Pasha Khatun Arife-i Khosh-lika-yı Konawi
Sûfîlere göre, “velî” olmanın kadın veya erkek olmakla ilgisi yoktur. Çünkü, velâyet, kalple ve Hakk’ı arama tutkusu ile ilgilidir. Zaten insanı insan yapan, evvel emirde bedeni değil ruhudur ve ruhun, erkek ve kadınla iştiraki yoktur. Bunun için diğer tarikatlerde olsun Mevlevîlikte olsun hanım velîler görmek hiç de şaşırtıcı değildir. Kendilerine “velî” denen Türk kadınları ile ilgili yapılacak bir araştırmada, kadınların bu sıfatı hak edebilmelerinde rol oynayan özellikler olarak kerâmet gösterebilme gücü, takva ve hayır-severlik, zor şartlarda gösterilen sabır, düşmana veya zâlim bir idâreciye karşı gelebilme cesareti, dile getirilemeyen temiz bir aşktan ölmüş olmak, kocaya derin saygılı ve mutî olmak gibi özelliklerinin ön plana çıktığı görülür. Burada, “İlk Dönem Mevlevîliği” derken kastımızın, Mevlânâ Celâleddîn Rûmî (ö.672/1273), Sultan Veled (ö. 712/1312) ve Ulu Ârif Çelebi dönemleri olduğunu hatırlatmamız yerinde olacaktır. İlk olarak Mevlânâ Celâleddîn Rûmî’nin (ö.672/1273) Gevher Hatundan sonraki eşi Kira Hâtun’u zikretmek gerekir. Kira Hâtun, “Hâtun-ı ahiret, velîyyetüllah fi’l-Arz”, “ikinci Meryem” gibi sıfatlarla anılmaktadır. Fahrunnisâ, Gumac Hâtun, Gürcü Hâtun, Kadınlara rehberlik eden “velîye”, “bilgin”, “üstâd”, “sultanların kızlarının hocası” gibi vasıflarla anılan Usta Hâtun, Tavus-ı Çengi, Sultan Veled’in eşi Fâtıma Hâtun ile kızları Mutahhara Hâtun, Şeref Hâtun, Paşa Hâtun, Tokat’ta Ulu Ârif Çelebi’nin halifelerinden birisi olan Ârife-i Hoş-likâ-yı Konevî diğer örnekler arasındadır
Kadın Velîler Mevlânâ Mevlevîlik Kira Hâtun Fatıma Hâtun Fahrunnisâ Gumac Hâtun Gürcü Hâtun Usta Hâtun Tavus-ı Çengi Paşa Hâtun Ârife-i Hoş-likâ-yı Konevî
Diğer ID | JA97JF28ZB |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Aralık 2007 |
Gönderilme Tarihi | 1 Aralık 2007 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2007 Sayı: 10 |