Zâhid kelimesi Arapça zühd kökünden türemiştir. Zühd tasavvufî bir terim olarak; dünyaya, maddeye ve menfaate değer vermeme, rağbet etmeme, kanaatkâr olma, Allah korkusuyla günahtan kaçınıp kendini ibadete verme anlamlarında kullanılır. Buna paralel olarak zâhid de tasavvuf literatüründe, Cenâb-ı Hakk’a kavuşmak maksadıyla, Allah’dan gayrı her şeyi terk eden kişi anlamındadır. Kaynaklarda muhtelif tanımları verilen ve yine aslen tasavvufî bir ıstılah olan sûfî kelimesi de genel olarak kalbini kötü huylardan arındırıp nur ile dolduran kimse anlamında kullanılır. Zâhid-sûfî kelimeleri tarihî seyir içerisinde birtakım anlam değişikliklerine uğramış, kişilik itibariyle birbirinden çok farklı insan tiplerini ifade etmeye başlamıştır. Bu kelimelerle ifade edilen insan tipleri; başlangıçta olumlu özelliklere sahipken, zaman içerisinde menfi niteliklerle anılır olmuştur. Zühd hareketinin başlangıç safhasındaki bir zâhid tipi ile Osmanlı toplumundaki zâhid tipi, karakter olarak, hemen hemen birbirine zıt iki kutbu temsil etmektedir. Divan edebiyatında zâhid-sûfî tipi; çoğu zaman sûfî, bazen de vâiz, hâce, şeyh, molla, imam, nâsıh, hatîb gibi adlarla karşımıza çıkmaktadır. Şairlerin bütün bu farklı isimlerle kastettikleri, hep aynı insan tipidir. Bu makalede; zâhid-sûfî kelimeleri ve bu kelimelerin işaret ettiği insan tipi, ilk ortaya çıkışından itibaren çeşitli yönleriyle ele alınmaktadır. İlk olarak bu kelimelerin konuyla ilgili muhtelif kaynaklardaki tanımlarına yer verilmiştir. Daha sonra divan şairlerinin zâhid-sûfî tipine karşı geliştirdikleri olumsuz bakış açısı üzerinde durulmuş ve bu bakış açısının sebepleri örneklerle açıklanmıştır. Son olarak zâhid-sûfî tipinin sosyal hayattaki nümûneleri örnek metinlerle incelenmiştir
The word of zahid derives from Arabic origin of zuhd. Zuhd is a term in Sufism. It means that have nothing more to do with world, matter and benefit, not demand for these, to be content with what in hand, to avoid from sin with fear of God and to become wholly absorbed in worship. Zahid is the person that leaves everything without God with aim of reach to God in Sufism literature. The word of sufi is a term in Sufism. It means the person who purifies his heart from bad habits and fills it with heavenly light. The words of zahid and sufi have acquired different meanings in epoch and explained the persons who were too different from each other. The types that have been explained with the words have had positive characteristics in beginning. But in epoch these types have acquired negative attributes. The type of zahid in beginning and the one in the Ottoman society are opposite poles according to each other. In classical Turkish literature, the type of zahid appears with name of sufi, preacher, hodja, sheikh, mullah, imam, adviser, public speaker and so forth. The poets always mean the same type with these different names. In this article, it has been given information about the words of zahid and sufi and the type of zahid-sufi dating from coming into being. Initially, it has been given the definitions of these words in the different written sources. And then, it has been pointed out the classical Ottoman poets’ negative point of view against the type of zahid-sufi and its reasons were carefully explained in examples. Finally, it has been examined the samples of zahidsufi type in social life with example texts
Zuhd Zahid Sufi Sufism Classical Turkish Literature Social Life
Diğer ID | JA44TT98HB |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Aralık 2007 |
Gönderilme Tarihi | 1 Aralık 2007 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2007 Sayı: 10 |