Türklerin Anadolu’ya göçlerinden sonra yoğunlaşan Türk-Ermeni münasebetleri, uzunca bir süre müspet devam etmiş, en azından o yıllarda çok ciddî bir siyâsi sorunla karşılaşılmamıştır. XIX. Yüzyılın ikinci yarısından itibaren, bariz bir şekilde bu münasebetler siyâsi çekişmelerle anılmaya başlanmış ve ‘Şark Meselesi’, Ermenilerden ayrı düşünülemez hale gelmiştir. Bunda Ermenilerin kurmuş oldukları cemiyetlerin etkisi büyüktür. Çalışmamız arşiv belgeleri ışığında bu cemiyetlerin kuruluş amaçları ve Osmanlı Devleti’nde ne gibi faaliyetlerde bulundukları üzerinde duracaktır
The Turks-Armenian relations which intensified following the Turkish migration to Anatolia had lasted in peace for a long period. At least, in those years there did not happen any serious political problem. From the second half of the XIX. century onwards, these relations clearly began to be mentioned in the political strives and the 'Eastern Question' could not be considered apart from the Armenians. The communities established by the Armenians had a great influence in this issue. In this study, it has been focused on the foundation and aims of these communities and what kind of activites they made in the Ottoman State in the light of archives
Diğer ID | JA66NE99BT |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Aralık 2010 |
Gönderilme Tarihi | 1 Aralık 2010 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2010 Sayı: 15 |