Bu çalışma, kadınların Suriye'deki Sednaya Hapishanesi'nde deneyimlediği cinsiyete dayalı baskıyı araştırmak için feminist teoriyi uluslararası ilişkiler bağlamına uygular. Hayatta kalanların ifadelerini ve belgelenen ihlalleri inceleyerek, cinsel şiddetin ve psikolojik tacizin otoriter rejimlerde kasıtlı bir kontrol stratejisi olarak nasıl kullanıldığını ortaya koyar. Makale, baskının cinsiyete dayalı yönlerini açıklamadaki başarısızlıkları ve kadınları etkileyen insan güvenliği endişelerinin yeterince dikkate alınmaması nedeniyle uluslararası ilişkilerin baskın teorilerini eleştirir.
Makale iki ana soruyu inceler:
S1. Feminist teorinin uygulanması, Sednaya Hapishanesi'ndeki kadınların deneyimlediği cinsiyete dayalı baskının anlaşılmasını nasıl geliştirir?
S2. Sednaya Hapishanesi'ndeki cinsiyete dayalı şiddetin otoriter rejimlerdeki güç dinamiklerini ve insan güvenliğini anlamak için daha geniş etkileri nelerdir?
Bu makale, feminist bakış açısıyla güç ve güvenlik kavramlarını gözden geçirerek uluslararası ilişkilerde kapsayıcı çerçeveler benimsemenin gerekliliğini vurgular. Özellikle kadınların güvenliğini ve güçlendirilmesini vurgulayan önlemler gerektirdiğinden, sistemsel şiddeti ve adaletsizliği sürdüren ataerkil çerçeveleri ortaya çıkarır. Bu çalışma, baskıcı koşullarda cinsiyet, güç ve şiddet arasındaki ilişkiye dair önemli içgörüler sağlar.
Feminizm Sednaya Hapishanesi Cinsiyete Dayalı Şiddet İnsan Güvenliği Cinsiyete Dayalı Baskı Otoriter Rejimler
This study applies feminist theory to the international relations context to investigate the widespread gender-based oppression that women experienced in Syria's Sednaya Prison. By examining survivor testimonies and documented violations, it reveals how sexual violence and psychological abuse are used as an intentional control strategy in the authoritarian regimes. The article criticizes the dominant theories of international relations for their failure to explain gendered aspects of oppression and the insufficient consideration of human security concerns that impact women.
The article examines two main questions:
Q1. How does the application of feminist theory enhance the understanding of gendered oppression experienced by women in Sednaya Prison?
Q2.What are the broader implications of gendered violence in Sednaya Prison for understanding power dynamics and human security in authoritarian regimes?
This paper emphasizes the necessity of adopting inclusive frameworks in international relations by revising concepts of power and security through the feminist lens. As it requires measures that emphasize the safety and empowerment of individuals, especially women, while revealing the patriarchal frameworks that perpetuate systemic violence and injustice. This study provides substantial insights into the relationship of gender, power, and violence in oppressive conditions.
Feminism Sednaya Prison Gender based Violence Human Security Gendered Oppression Authoritarian Regimes
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Uluslararası İlişkiler (Diğer) |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Eylül 2025 |
Gönderilme Tarihi | 2 Şubat 2025 |
Kabul Tarihi | 9 Eylül 2025 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 6 Sayı: 2 |