Ölüm, insanoğlunun var olduğu andan itibaren yaşam döngüsünden ayırmadığı, kafa yorduğu, tanımaya ve tanımlamaya çalıştığı bir olgudur. Ölümün bir son olmadığı, ölen bireyin bu dünyadan ayrılarak başka bir aleme göç ettiğine, o alemde yaşamaya devam ettiğine inanılmıştır. Öteki dünya anlayışıyla birlikte insanlardaki ölüyü gömme ritüelleri birbirinden farklı mezar çeşitlerinin ortaya çıkmasında etkili olmuştur. İnanca bağlı olarak ortaya çıkan mezar çeşitleri ait oldukları toplumun sanat zevkini, inancını ve kültür düzeyini yansıtan önemli belgelerdir. Üzerlerinde ihtiva ettikleri başlık, yazı, figür ve nesneli bezemeleriyle yatanın cinsiyetini belirtir özelliktedirler. Erkek mezar taşlarında serpuş denilen başlık yer alırken, kadın mezar taşları daha zarif, süslü ve dönemin sanat zevkini yansıtan yoğun süsleme kompozisyonlarıyla kadının ruhunu yansıtır özelliktedirler. Binlerce yıllık geçmişi ve sayısız uygarlığın izini taşıyan Mardin, savaş ve istilalar sonucu birçok kez yakılıp, yıkılmış, mezar taşları da bu olumsuzluklardan nasibini almış ve günümüze yakın tarihli örnekler dışında gelen örnek olmamıştır. Mardin’de Muhammed Zırar (Dırar) mezarlığında 19. yüzyıl sonu ile 20. yüzyılın başına tarihlenen bezemeli kadın mezar taşlarından birkaç örnek Sanat Tarihi disiplini çerçevesinde değerlendirilmiştir. Değerlendirilmeye alınan örnekler kadın mezar taşları olup, şahideli, sandukalı ve pehle taşlı olmak üzere üç grupta tanıtılmıştır. Ele alınan örneklerin malzeme, form, teknik ve süsleme özellikleri bakımından bölge ve yurt genelindeki örneklerle benzer ve ayrılan yönlerine değinilmiştir. Sonuç kısmında ele alınan örneklerin Cizre, Savur, Nusaybin, Siirt gibi merkezlerde yer alan mezar taşlarıyla benzer form ve süsleme özelliklerine sahip oldukları tespit edilmiştir.
Death is a phenomenon that humans regarded as being part of the cycle of life, contemplated, sought to identify, and defined since the inception of mankind. It has been believed that death does not mark the end of a person's life, and rather the deceased migrate to another world and continue to exist there. Burial rituals among humans within the framework of the belief in the afterlife have been effective in the emergence of various types of tombs. Different types of tombs that arose based on faith are essential documents that reflect the society's artistic taste, beliefs, and cultural level. With the headpieces, inscriptions, figures and object embellishments they display, they indicate the gender of the person buried in the tomb. While male gravestones include headpieces called headgears, female gravestones reflect the female soul with the gentler and decorated compositions of embellishments reflecting the artistic taste of their time. Mardin, which bears the traces of countless civilizations throughout thousands of years of history, was plundered and devastated many times as a result of wars and invasions and the tombs in the city were also affected by this, with no surviving samples apart from more recent ones. Certain examples of decorated female gravestones dated back to the late 19th century and early 20th century in the Muhammed Zırar (Dırar) cemetery in Mardin were evaluated within the framework of the discipline of Art History. The samples evaluated are female gravestones, and these were categorized into three as those displaying shahides, cists and pehle stones.The evaluated samples' similarities and differences with other samples from the region and around the country are discussed in terms of material, form, technical, and decorative aspects. The samples reviewed in the conclusion section have been found to have similar structural and aesthetic qualities to tombstones found in locations such as Cizre, Savur, Nusaybin, and Siirt.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Eylül 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 |