Sürdürülebilir bir ekonomik büyümenin gerçekleştirilmesi gerek gelişmiş ve gerekse de gelişmekte olan ülkelerin temel hedefidir. Bu hedefin gerçekleştirilebilmesinde finansal sistem önemli bir rol üstlenmektedir. Finansal gelişme, finansal sistemin büyüklüğü ve finansal yapıdaki değişim olarak tanımlanmakta ve tasarrufları artırarak yatırımlara dönüşebilmesini sağlamaktadır. Finansal gelişmişliğin incelenmesinde kısa ve uzun dönemli süreçte finansal yapıda meydana gelen değişiklikler ön plana çıkmakta ve finansal yapıyı oluşturan bileşenlerden finansal araçlar, finansal kurumlar ve bunların çeşitliliğindeki artış önem kazanmaktadır.
Finansal gelişme ile büyüme ilişkisinin yönünün belirlenmesi, ekonomik büyümeyi artırmada gerekli olan yaklaşımların ortaya çıkmasına katkıda bulunmaktadır. Literatürde iki değişken arasındaki nedensellik ilişkisine yönelik iki yaklaşımın olduğu görülmektedir. Bunlardan ilki, reel ekonomi geliştikçe yeni finansal hizmetlere olan talebin artacağını savunurken; diğer yaklaşım ise finansal sektörün gelişmesinin ekonomik büyümeyi teşvik edeceğini savunmaktadır.
Bu çalışmanın amacı ekonomik açıdan benzer olduğu düşünülen ve Türkiye, Tayland, Polonya, Romanya, Meksika, Malezya, Endonezya, Şili, Brezilya, Arjantin’den oluşan on gelişmekte olan ekonomi için 2010-2018 dönemleri arasında finansal gelişme ile ekonomik büyüme ilişkisinin incelenmesidir. Bu amaç doğrultusunda Tahmin Edilebilir En Küçük Kareler (Feasible Generalized Least Square- FGLS) yöntemi kullanılmıştır. Bu çalışmada finansal gelişmeyi temsilen; bankaların özel sektöre verdiği yurt içi krediler, özel sektör tarafından kullanılan yurt içi krediler, geniş para arzı, Tüketici fiyatları enflasyonu, devletin nihai tüketim harcamaları, gayri safi sabit sermaye oluşumu değişkenleri kullanılmıştır. Ekonomik büyümeyi temsilen Kişi Başına Gayri Safi Yurt İçi Hasıladaki yıllık yüzde büyüme değişkeni kullanılmıştır. Analiz sonucunda bağımsız değişkenlerden devletin nihai tüketim harcamaları dışındaki değişkenlerin anlamlı olduğu; geniş para arzının, özel sektörün kullandığı yurt içi kredilerin, enflasyon değişkeninin bağımlı değişkeni negatif yönde etkilediği tespit edilmiştir. Bankalar tarafından özel sektöre verilen yurt içi krediler, devletin nihai tüketim harcamaları ve gayri safi sabit sermaye oluşumu değişkenlerinin ekonomik büyümeye pozitif yönde etkisinin olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Finansal Gelişme Finansal Serbestleşme Ekonomik Büyüme Gelişmekte Olan Ülkeler FGLS Analizi
Achieving a sustainable economic growth is the main economic goal of both developed and developing countries. Development of the financial system plays an important role at the achievement of this goal. Financial development is defined as the size of the financial system and the change in financial structure. Also financial development enables them to increase savings and turn into investments. In the examination of financial development, changes in the financial structure in the short and long-term process come to the fore. Financial instruments, financial institutions and the increase in their diversity gain importance as components of the financial structure.
In the literature, two approaches have been put forward for the causality relationship between two variables. The first of these is that as the real economy develops, the demand for new financial services will increase. The other approach argues that the development of the financial sector will stimulate economic growth. In this paper, it was aimed to investigate the relationship between financial development and economic growth for ten developing countries (Turkey, Thailand, Poland, Romania, Mexico, Malaysia, Indonesia, Chile, Brazil, Argentina) which are considered to be economically similar for the period of 2010-2018. Empirical analysis was carried out using the FGLS method. The following six variables, which are thought to represent financial development were used in the study: Domestic credit to private sector by banks, Broad Money, Domestic credit to private sector, General government final consumption expenditure, Inflation, consumer prices, Gross fixed capital formation. Annual percentage growth in per capita gross domestic product representing economic growth was used as the dependent variable.
As a result of the analysis, it was seen that independent variables other than the final consumption expenditures of the government have high level of significance. Broad Money, Domestic credit to private sector, Inflation variables were found to have negative effect on economic growth whereas Domestic credit to private sector by banks, General government final consumption expenditure and Gross fixed capital formation variables were found to have positive effect on dependent variable.
Financial Development Financial Liberalization Economic Growth Developing Countries FGLS Analysis.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Ekonomi |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Eylül 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 |