Due to the changing nature of international relations, it is seen that the existing classical theoretical approaches are insufficient in explaining the events that have taken place in the last thirty years. In this process, new approaches such as Neo-Classical Realism and Constructivism stand out in explaining the events and the changing nature of international relations. In this context, one of the events that classical approaches cannot explain is the USA's war on terror and the occupation of Iraq after the September 11 terrorist attacks. The United States, which emerged victorious from the Cold War as the sole superpower, intervened militarily in Iraq for the first time in the First Gulf War in order to ensure the security of its ally Saudi Arabia. Later, with the UN Security Council resolutions taken under the leadership of the USA, many military and economic sanctions were applied to Iraq. In this process, the USA organized the opposition to the Baathist regime in Iraq and intervened militarily in Iraq. The United States declared war on Iraq in 2003 with unconfirmed claims and motivation provided by neoconservatives and exiled Iraqi dissidents for the invasion. Both Neo Conservatives and Iraqi dissidents in exile have influenced the US foreign and security policy towards Iraq. At this point, the role of the Neo Conservatives is of particular importance. Because the Neo Conservatives, who think that the USA does not take its responsibility as the global power of the world, have been active in the US administration after 2000. After the terrorist attacks in the USA on September 11, this group found the opportunity to impose its agenda on the foreign policy of the USA. Although the Neo Conservatives were first active in the invasion of Afghanistan, the Neo Conservatives have an important role in the invasion of Iraq and in the fact that the discourse of bringing democracy to Iraq has become the official policy of the Bush administration. In this context, this article examines the process leading to the US invasion of Iraq from a theoretical perspective. In the article, firstly, a brief theoretical framework for war and conflict as state behavior in international relations is presented according to realist, liberal and constructivist approaches. Secondly, who and what is meant by the Neo Conservatives are explained, and then the US invasion of Iraq is discussed historically and sociologically. Finally, the invasion of Iraq by the USA has been tried to be explained according to the mentioned theoretical framework.
War on Terror Iraq Neocons Middle East Realism Liberalism Constructivism Invasion USA Neo Conservatives
Uluslararası ilişkilerin değişen doğası nedeniyle son otuz yılda meydana gelen olayların açıklanmasında mevcut klasik teorik yaklaşımların yetersiz kaldığı görülmektedir. Bu süreçte olayları ve uluslararası ilişkilerin değişen doğasını açıklamada, Neo-Klasik Realizm ve Konstrüktivizm gibi yeni yaklaşımlar göze çarpmaktadır. Bu bağlamda klasik yaklaşımların açıklayamadığı olaylardan birisi de 11 Eylül terör saldırılarından sonra ABD’nin terör üzerine savaş açması ve Irak’ı işgal etmesidir. Soğuk savaştan tek süper güç olarak zaferle çıkan ABD, müttefiki Suudi Arabistan’ın güvenliğini sağlamak amacıyla I. Körfez Savaşı’nda ilk kez Irak’a askeri olarak müdahalede bulunmuştur. Daha sonra ise ABD öncülüğünde alınan BM Güvenlik Konseyi kararları ile Irak’a askeri ve ekonomik birçok yaptırım uygulanmıştır. Bu süreçte ABD, Irak’taki Baas rejimine muhalif olanları organize etmiş ve Irak’a askeri olarak birçok müdahalede bulunmuştur. ABD, işgal için yeni muhafazakarların ve sürgündeki Iraklı muhaliflerin sağladığı motivasyon ve doğruluğu teyit edilmeyen iddialarla 2003 yılında Irak’a savaş açmıştır. Hem yeni muhafazakârlar hem de sürgündeki Iraklı muhalifler ABD’nin Irak’a yönelik dış ve güvenlik politikasına etki etmiştir. Bu noktada Yeni Muhafazakarların rolü ise ayrı bir önem arz etmektedir. Zira ABD’nin dünyanın küresel gücü olarak sorumluluğunu yeterince üstlenmediğini düşünen Yeni Muhafazakârlar, 2000 sonrası ABD yönetiminde etkin olmuştur. Bu grup 11 Eylül’de ABD de gerçekleştirilen terör saldırılarından sonra ise kendi gündemlerini ABD dış politikasına dayatacak fırsatı bulmuştur. Yeni Muhafazakârlar ilk olarak Afganistan’ın işgalinde etkin olsa da, özellikle Irak'ın işgalinde ve Irak’a demokrasi götürme söyleminin Bush yönetiminin resmi politikası haline gelmesinde Yeni Muhafazakarların önemli rolleri bulunmaktadır. Bu bağlamda, bu makale ABD’nin Irak’ı işgal etmesine giden süreci teorik açıdan incelemektedir. Makalede ilk olarak uluslararası ilişkilerde devlet davranışı olarak savaş ve çatışma için realist, liberal ve konstrüktivist yaklaşımlara göre kısa bir teorik bir çerçeve sunulmuştur. İkinci olarak Yeni Muhafazakârlardan kastedilenin kim olduğu, ne olduğu anlatılmış ve daha sonra ABD'nin Irak işgali tarihsel ve sosyolojik olarak ele alınmıştır. Son olarak ABD’nin Irak’ı işgali bahsedilen teorik çerçeveye göre açıklanmaya çalışılmıştır.
Terör Üzerine Savaş Irak Yeni Muhafazakarlar ABD Realizm Liberalizm Konstrüktivizm Ortadoğu İşgal
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Uluslararası İlişkiler |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 |