Osmanlı düşünce geleneğinde Kelâm ilmi ve özellikle
müteahhirîn kelâmının müessiriyetindeki eser ve görüşler yüz yıllar içerisinde
taşıyıcı bir görev üstlenmiştir. Bu dönem şerh ve hâşiye gelenekleriyle bilinen
XIII. yüz yıldan XX. Yüz yıla kadar yaklaşık 7-8 asır gibi uzun bir süreyi
kapsamaktadır. Bu yüz yıllarda kuzeyden Horasan-Semerkant bölgesi, doğudan
İran-Fars kültürü çevreleri Osmanlıyı en fazla etkileyen ilim havzaları
olmuştur. Felsefe ve kelâm ilminin konu, muhtevâ ve üslup olarak birbirine
yaklaştığı bu dönemin eserlerinde önemli bir yeri de isbât-ı vâcib risâleleri
oluşturmaktadır. Çalışmamızda İran bölgesi âlimlerinden Celâleddîn
ed-Devvânî’nin isbât-ı vacib anlayışına ve Osmanlı ilim geleneğindeki yerine
genel hatlarıyla dikkat çekilerek iki risâlesinin kısaca tanıtımı yapılacak,
şerh ve hâşiyelerinden örnekler verilecektir.
In the Ottoman thought tradition, the works and opinions under
the influence of kalam and its late period in particular served as carriers
over the centuries. This period, which
is famous for traditions of sharh (commentary) and hashiya (marginal
notes), spanned approximately 800 years between 13th and 20th
centuries which known by its traditions of the commentary. During these
centuries, Khorasan-Samarqand region in the north and Iranian lands in the east became culture circles which had the most influence on
the Ottoman Empire. The treatises of ithbat
al-wajib (‘proof of the Necessary Being’) occupy an important place among
the works of this period in which philosophy and kalam
drew near to each other in terms of topics, contents and
style. This study presents a brief introduction to two treatises of Jalaluddin Dawani, a scholar of 15th century Iran, drawing attention to his concept of ithbat al-wajib and his place in the Ottoman science tradition broadly and also gives excerpts from his comments and marginal notes.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 28 Mart 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 7 Sayı: 1 |