Kan davalarında ve namus cinayetlerinde sıkça görülmeye
başlanan kiralık katil ve reşit olmayan katil stratejileri, İbn Haldûn’un
bedevî umrân ve hadarî umrân ayrımı bağlamında, asabiyetin meydan okuma ve
cevap verme tarzları üzerinden okunabilir mi? Kan davaları ve namus
cinayetlerinde bedevî umrânın belirlediği yazısız hukuka göre, “kanın yerde
kalmaması/namusun temizlenmesi” eylemi, bedevîlerdeki asabiyet ilişkilerini
gözetmek durumundadır. Bununla birlikte hadarî umrânın yaptırım mekanizması
karşısında en az zararla karşılaşma stratejileri geliştirilmektedir. Bu
stratejilerde reşit olmayan faillere ve kiralık katillere müracaat
edilmektedir. Asabiyetin bedevî ve hadarî umrândaki işlevselliğiyle tam olarak
uyuşmayan bu stratejiler, bir ölçüde karşıt ama işlevsel olarak bağlantılı iki yönelimli bir iç
gerilimle ilişkili görünmektedir. Bu yönelimler, bir taraftan bedevî yasayı koruyan diğer taraftan
hadarî yasadan korunan stratejik bir mantıkta çakışmasına karşın, farklıdırlar.
Birincisi, asabiyetin nesnel işlevleriyle,
ikincisi ise öznel çıkarlarıyla
ilişkili olan iki eğilimli bu stratejik mantığı, bedevî umrân ve hadarî umrân
arasındaki mutlak ayrımında kalarak açıklamak mümkün gözükmemektedir. Bu
nedenle, burada geliştirilecek temel tez, söz konusu
stratejilerdeki mantığın hem bedevî hem de hadarî olarak ya da ne bedevî ne de
hadarî olarak nitelenebilen bir belirsizlik alanında oluştuğu, başka bir
ifadeyle, Agambenci anlamda “belirsizlik mıntıkası”nda işlerlik kazandığıdır.
Bu metin, faillerin eğilimlerine hâkim olan “kararsızlık” halinin yerleştiği bu
“belirsizlik alanı/mıntıkası”nı sorunsallaştırmayı hedeflemektedir.
Kan Davaları Namus Cinayetleri Belirsizlik Mıntıkası Agamben
Contract killers and juvenile murderers are part of frequently
encountered strategies of blood feuds and honor killings. Is it possible to
interpret this strategy in terms of asabiyyah (social solidarity) in the
context of badawi (rural) and hadari (urban) forms of Ibn
Khaldun's concept of umran (civilization)? According to unwritten law
based on badawi form of umran, it may be suggested that killings
in the name of honor must operate in tandem with the asabiyyah in the
bedouin society. However the strategies resorting to contract killers and
juvenile murderers are not exactly in harmony with the functionality of asabiyyah
in both forms of umran. The strategies seem to be associated with an
internal tension with two tendencies which are partly opposed to each other but
functionally interrelated. Despite their clash with a strategic logic guarding
the bedouin law but preserved from urban law, these tendencies differ. This study aims to
problematize the notion of 'zone of indistinction', which contains the state of
indecision dominating the tendencies of perpetrators.
Blood Feuds Honor Killings Zone of Indistinction Ibn Khaldun Agamben
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 7 Sayı: 2 |