Kant is considered to have a special place in the history of philosophy. The reason for this is the claim that Kant made a synthesis of the views valid in the Enlightenment Period. However, despite the fact that Kant was in a period of bourgeois revolutions, the absence of a separate study of economics is not only an important deficiency but also a scientific curiosity. As a result of this curiosity, Kant's perspective on economics will be examined in this study. The work is important in the context of filling the gap on this subject and is limited by the acceptance that the philosopher is advocating capitalism in his particular work entitled “Perpetual Peace: A Philosophical Essay”. This inference is based on the philosophy of Natural Law. Classical economists, including Smith, advocate liberalism to justify the capitalist economic order, and liberalism derives its philosophical origin from the philosophy of Natural Law. In this context, capitalism is a natural order. It is understood that Newton's view that the material universe acts according to natural laws applies to the structure and functioning of societies as well as to classical economists. This acceptance led to the assumption that there is a certain inner coherence in societies governed by an invisible hand towards certain goals. Thus, the passive rationality of classical economists and, by the way, Smith required that the natural laws of society be determined and followed. They accepted that these laws are the laws of the market economy. Kant's concept of perpetual peace describes the legal plane that enables the functioning of the market economy. So Kant is a bourgeois demagogue.
Kant’ın felsefe tarihinde özel bir yerinin olduğu kabul edilir. Bunun nedeni de Kant’ın Aydınlanma Dönemi’nde geçerli görüşlerin bir sentezini yaptığı iddiasıdır. Bununla birlikte burjuva devrimlerin yaşandığı bir dönemin içinde olmasına rağmen Kant’ın iktisada ilişkin ayrı bir çalışmasının bulunmaması önemli bir eksiklik olduğu kadar bilimsel merak da uyandırmaktadır. Bu merakın bir sonucu olarak bu çalışmada Kant’ın iktisada bakışı incelenecektir. Çalışma, bu konudaki boşluğun doldurulması bağlamında önem taşımakta olup filozofun Ebedî Barış Üzerine Felsefî Deneme başlıklı eseri özelinde kapitalizm savunusu yaptığı kabulüyle sınırlandırılmıştır. Bu çıkarım Doğal Hukuk felsefesi dolayımına dayanmaktadır. Smith’in de aralarında bulunduğu Klasik iktisatçılar kapitalist iktisadi düzeni haklı göstermek için liberalizmi savunurlar ve liberalizm de felsefi kaynağını Doğal Hukuk felsefesinden alır. Bu kapsamda kapitalizm doğal bir düzendir. Newton’un maddi evrenin doğal kanunlara göre hareket ettiğine dair görüşünü klasik iktisatçıların toplumların yapısı ve işleyişi için de geçerli kabul ettikleri anlaşılmaktadır. Bu kabul beraberinde şu varsayımı getirmiştir: Görünmez bir el tarafından belli amaçlara doğru yönetilen toplumlarda belirli bir içsel tutarlılık bulunmaktadır. Böylece klasik iktisatçıların ve bu arada Smith’in edilgen akılcılığı toplumun doğal kanunlarının saptanıp bunlara uyulmasını gerektirmiştir. Bu kanunların ise piyasa ekonomisinin kanunları olduğunu kabul etmişlerdir. Kant’ın ebedi barış kavramı, piyasa ekonomisinin işleyişini sağlayan hukuki düzlemi açıklar. Dolayısıyla Kant bir burjuva demagoğudur.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Ekonomi |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Eylül 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 9 Sayı: 3 |