Ortaçağ İslam siyasal düşüncesinin merkezi konularından birisini imamet teorisi oluşturur. Bu teorinin ortaya konulmasında, Ortaçağ İslam siyasal düşüncesine kaynaklık eden iki ilmi tür başı çekmektedir: Kelâm ve siyaset fıkhı. Kelâm ve fıkhın bir dalı olarak siyaset fıkhı alanlarında kaleme alınan eserler, Ortaçağ İslam siyasal düşüncesinde devlet ve devlet başkanlığına ilişkin konuların yer aldığı imamet teorisinin genel çerçevesini belirlemektedirler. Gazâlî de, bir mütekellim ve fakih olması nedeniyle belli eserleri aracılığıyla bir imamet teorisi ortaya koymayı amaçlar. Gazâlî’nin ortaya koyduğu imamet teorisinin hem yaşadığı devrin dinsel, toplumsal ve siyasal koşullarıyla hem de idealleştirdiği devrin dinsel-siyasal yapısıyla ilişkisi bulunmaktadır. Çünkü Gazâlî, siyasal realite ile benimsediği (arzuladığı/özlem duyduğu) siyasal idealler arasında denge kurmaya çalışan bir düşünürdür. Onun siyasal açıdan realizm ile idealizm arasında kurma ihtiyacı duyduğu dengenin tezahürlerinden birisini imamet teorisi oluşturur. Onun imamet teorisi, devrinin siyasal, toplumsal ve dinsel gerginlikleriyle (Abbasi-Selçuklu ilişkisi ve Abbasi-Selçuklu cephesi ile Bâtınî-Fatımî cephesi) hemhal olan bir idealistin arzularıyla bu tür gerginlikleri ortadan kaldırma amacıyla siyasal teoriler ileri süren bir realistin denge arayışına dayanır. Ancak bu denge arayışı, onun imamet teorisinin paradoksal bir yapı ihtiva etmesine neden olmuştur. Bu çalışma birbirini tamamlama iddiasında olan iki bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde, Gazâlî’nin ideal siyasal rejiminin özellikleri ile kendi devrinde hüküm süren siyasal rejimin özellikleri ele alınacaktır. İkinci bölümde, bu iki rejim arasındaki farklılığın, Gazâlî’nin imamet teorisini şekillendirmesi açısından ne denli önemli olduğu ortaya konulacaktır. Bu çalışmanın amacı, Gazâlî’nin imamet konusunu ele aldığı Fedâihu’l-Bâtıniyye, el-İktisâd fi’l-İtikâd ve İhyâu Ulûmu’d-Din başlıklı eserlerinden hareketle ortaya koyduğu imamet teorisinin paradoksal yapısını tahlil etmektir. Gazâlî’nin siyasetname türünde kaleme aldığı Ettibrül-Mesbük-fi Nasihat’il-Mülük adlı eseri, siyaset, yönetim ve din-devlet ilişkisi açısından önemli bilgiler içermesine rağmen, imamet konusu hakkında dolaylı veya doğrudan argümanlara yer vermediği için temel kaynak olarak tercih edilmemiştir. Bu esere, Gazâlî’nin siyaset ve din-devlet ilişkisi hakkındaki görüşleri bağlamında yeri geldikçe başvurulmuştur.
One of the central issues of Medieval Islamic political thought is the theory of the imamate. Kalam and Islamic jurisprudence, which are the source of Medieval Islamic political thought, lead the way in putting forward the imamate theory. The works written in the fields of kalam and political fiqh determine the general framework of the imamate theory, which includes issues related to the state and presidency in Medieval Islamic political thought. Ghazali as a theologian and a jurist also aims to put forward an imamate theory through certain works. The imamate theory put forward by Ghazali has a relationship with both the religious, social, and political conditions of the period he lived in and the religious-political structure of the period he idealized. Because Ghazali is a kind of thinker that tries to strike a balance between political reality and the political ideals he embraced (aspired to / longed for). One of the manifestations of the balance that he needed to establish between realism and idealism politically is the imamate theory. His theory of imamate is based on the search for the balance by a realist that puts political theories to eliminate such tensions with the desires of an idealist that is involved in political, social, and religious tensions of his era (the relationship between the Abbasids and the Seljuks and the Abbasid-Seljuk front against Batiniyyah-Fatimid front). However, this kind of attempt caused his imamate theory to contain a paradoxical structure. This study consists of two parts that claim to complement each other. In the first part, the characteristics of Ghazali's ideal political regime and the characteristics of the political regime in his time will be discussed. In the second part, to what extent the difference between these two regimes is in shaping Ghazali's imamate theory will be revealed. The study will analyse the paradoxical structure of the imamate theory in the light of Fedâihu’l-Bâtiniyye, el-İktisâd fi’l-İtikâd an İhyâu Ulûmu’d-Din in which Ghazali deals with the imamate subject. Although the book that is written by Ghazali titled Ettibrül-Mesbük-fi Nasihat'il-Mülük contains important information in terms of politics, administration and religion-state relationship, it was not preferred as the main source because it does not include direct or indirect arguments about the issue of imamate. This book has been used in the context of al-Ghazali's views on politics and the relationship between religion and state.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Eylül 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 10 Sayı: 3 |