There is no consensus in literature on how economic growth and population affect each other. However, in literature, three main views are: (I) Population growth has negative impact on economic development, (II) Population growth has positive impact on economic development, (III) Population growth affects economic development neither positively nor negatively. The aim of this article is to examine how this phenomenon has been met in Turkey. With this aim the hypothesis of the research has been determined as “There is no relationship between the population and GDP per capita in provinces of Turkey. In the first step, simple index method was used to spatialize the trends of population and income data. And in the second step, relationship between population and GDP per capita in Turkey has been tested from 2004 to 2020 with the chi square independency test. As a result, the situation in Turkey is exactly as the situation we come across with in the literature. For 2004 and 2008, there is a relationship between the size of the population and the GDP per capita. The data for 2012 indicates the exact relationship with the limit value. In a sense, this is the equivalent of the view that “the relationship can neither be said to exist nor not exist”. The data of 2016 and 2020 state that there is no relation between the GDP per capita and the size of the population. These results indicate that the subject matter is multifaceted and can be explained by the contextually of the local.
Yüzyılı aşkın zamandır nüfusun ekonomi üzerindeki etkilerini konu alan araştırmalar yapılmaktadır. Bu araştırmalar sonucunda, nüfus ile ekonomik büyüme etkileşiminin iki yönlü mü tek yönlü mü olduğu, hatta olup olmadığı konusunda bir uzlaşıya varılamamıştır. Özetle, ekonomik büyüme ve nüfusun birbirlerini nasıl etkilediğine dair literatürde görüş birliği yoktur. Ancak bilimsel çalışmalarda üç ana görüş üzerinde uzlaşıldığı görülmüştür: (I) Nüfus artışı, ekonomik gelişmeyi olumsuz etkiler, (II) Nüfus artışı, ekonomik gelişmeyi olumlu etkiler, (III) Nüfus artışı ekonomik gelişmeyi ne olumlu ne de olumsuz etkiler. Bu makalenin amacı, literatürde rastlanan bu olgunun ülkemizde nasıl karşılık bulduğunu ortaya koymaktır. Bu amaçla araştırmanın hipotezi: “Türkiye’de illerin nüfusunun büyüklüğü ile kişi başına düşen GSYH arasında ilişki yoktur” olarak saptanmıştır. İki aşamalı olarak tasarlanan çalışmanın ilk aşamasında, nüfus ve gelir verilerini mekansallaştırmak için basit indeks yönteminden yararlanılmıştır. İkinci aşamasında ise, 2004 yılından 2020 yılına kadar dörder yıllık periyotla 2004, 2008, 2012, 2016 ve 2020 yılları için karşılaştırmalı analizleri yapılmıştır. Ülkemizde il nüfusları ile kişi başına düşen GSYH arasında bir ilişki, ki-kare bağımsızlık testi yöntemiyle test edilmiştir. Test sonuçlarına göre, Türkiye’deki durum tam olarak literatürü doğrular niteliktedir. 2004 ve 2008 yıllarında, nüfusun büyüklüğü ile kişi başına düşen GSYH değeri arasında ilişki vardır. 2012 yılı verileri tam olarak sınır değer ile ilişkiye işaret etmektedir. Aslında bir anlamda “ilişki ne var ne de yok denilebilir” görüşünün karşılığıdır. 2016 ve 2020 yılları verileri ise; nüfusun büyüklüğü ile kişi başına düşen GSYH değeri arasında ilişki olmadığını söylemektedir. Bu sonuçlar; konunun çok yönlü, yerelin bağlamsallığı ile açıklanabilir olduğuna işaret etmektedir. Ülkemiz şehirlerinin dengesiz nüfus dağılımı, ekonomilerine de yansımaktadır.
Nüfus Kişi Başına GSYH Basit Indeks Ki-Kare Bağımsızlık Testi Türkiye
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Makro İktisat (Diğer) |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 13 Haziran 2023 |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 12 Sayı: 2 |