Vernacular architecture is defined as a unique language of architectural stylization in a region. There are various notions such as civic architecture, folk architecture, local architecture, architecture without architects, spontaneous, primitive, ethnical, folkloric, anonymous, regional architectures etc. that depict this type of architectural stylization. In this study, the notion “vernacular architecture”, which is considered to be the most impartial concept amongst those aforementioned notions, is preferred. When defining the structures that form the vernacular architecture, the starting point is the similarities of the structures and in order to reveal such similarities, the typological classification method is utilized. This method causes the diversity in the structures to be ignored and it renders the structures identical to each other. This study asks why the typological classification method used in the vernacular architecture still retains its popularity, and arguments are forward about the reasons of classification persistence in the vernacular architecture.
Vernaküler mimarlık, bir yörenin kendine özgü mimari biçimlenme dili olarak tanımlanmaktadır. Bu mimari biçimlenmeyi anlatan; sivil mimari, halk mimarlığı, yerel mimarlık, geleneksel mimarlık, mimarsız mimarlık, spontene, indigene, primitif, etnik, folklorik, anonim, bölgesel mimarlık gibi bir çok kavram bulunmaktadır. Bu çalışmada bu kavramlar arasında en tarafsız karşılığı olduğu düşünülen “vernaküler mimarlık” kavramının kullanılması tercih edilmiştir. Vernaküler mimariyi oluşturan yapılar tanımlanırken yapıların benzerliklerinden hareket edilmekte ve bu benzerlikleri ortaya çıkarmak için tipolojik sınıflandırma yönteminden yararlanılmaktadır. Bu yöntem, yapılardaki çeşitliliği görmemeye ve yapıları birbiri ile özdeş kılmaya yol açmaktadır. Çalışmada, vernaküler mimarlık alanında kullanılan tipolojik sınıflandırma yönteminin Türkiye’de neden güncelliğini koruduğu sorgulanacak ve vernaküler mimarlıkta sınıflandırma ısrarının nedenleri üzerine savlar ileri sürülecektir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | MAKALELER/ARTICLES |
Authors | |
Publication Date | January 1, 2016 |
Submission Date | December 12, 2015 |
Published in Issue | Year 2016 Issue: 5 |