Bina inşasını bilen bir mimar, taşları acemice birbiri üstüne yığarak ev yapmak isteyen birisinin sarf ettiği emeklere nasıl acır ve merhamet duyarsa Avrupalı bir tiyatrocu da bizim yirmi seneden beri bu sahada yaptığımız gayretler ve bu hususta sarf ettiğimiz emeklere acımaktan kendini alamaz. Zavallı bizler! Orta Oyunu ve Karagözde ne kadar mahirdik. Tiyatroya geçince neden böyle aciz kaldık? Bunun sebebi pek basit: Evvelinde sanatın tezahürü için ferdin deha ve gayreti kâfi idi. Tiyatroda ise içtimai tezahürüne lüzum vardı.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | ÇEVİRİ/TRANSLATION |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Ocak 2014 |
Gönderilme Tarihi | 15 Ocak 2014 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2014 Sayı: 1 |