Jeopolitik gücün önemini kavrayan ülkeler, jeopolitiğin değişen ve değişmeyen tüm unsurlarını detaylı şekilde irdelemenin zorunlu olduğunu doğrudan ya da dolaylı yönlerden öğrenmişlerdir. Jeopolitiğin değişmeyen unsurları devletler açısından daha somut ve açık bir şekilde planlanabilirken değişen jeopolitik unsurlar daha sistematik ve uzun yıllara dayanan bir planlamayla genelde de gizli bir şekilde yürütülmektedir. Bu duruma en güzel örnek 19. yüzyıl sonrasında Rusya’nın Orta Asya’daki nüfus inşası gösterilebilir. Rusların, Orta Asya Ülkelerinde Rus nüfus kümeleri oluşturarak Rus düşünce ve toplumsal yaşam tarzını bu topraklarda yaymaya çalıştığı- yani jeopolitiğin değişen unsurlarından nüfus etmenini kullanarak etkisini arttırmaya çalıştığı- tespit edilmiştir. Toplumsal, ekonomik, siyasal ve kültürel yönlerden etkisini yaklaşık olarak bir asır boyunca bölgeye yavaş yavaş işleyen Rusya’nın bölgeden çekilmesine rağmen tesiri sürmeye devam etmektedir. Her ne kadar Orta Asya Cumhuriyetlerinde, Sovyetler Birliği hegemonyasının sona ermesiyle birlikte bölge nüfusunun tekrardan değişerek yeni bir düzen aldığı görülmüşse de bölgede ve dünyada bu tür planlamalara karşı dikkatli olunması gerektiği artı ve eksileriyle bu araştırmada ortaya koyulmaya çalışılmıştır.
Those countries who truly grasp the significance of geopolitical power can be said to have learned, in direct or indirect ways, the necessity of a detailed examination of the changing and unchanging elements of geopolitics. The unchanging elements of geopolitics can be concretely and explicitly planned whereas the changing elements can only be tackled by systematic and longterm planning and generally in a covert manner. This can be best exemplified by the population building of Russia in Central Asia after the 19th century. It is ascertained that Russia attempted to spread its mentality and social lifestyle across Central Asia by creating population clusters, in other words, they utilized one of the changing elements of geopolitics, namely population, trying to extend its sphere of influence. Having begun to gradually cultivate its social, economic, and cultural influence in the region since a century before, the Russian influence is still persistent despite its withdrawal from the region. Though we can observe a re-shifting of the demography in the Central Asian republics following the decline of the hegemony of the Soviet Union, this study still tries to draw attention to the fact that one should be cautious about such demographic engineering attempts on either a regional or global scale with all their pluses and minuses.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Uluslararası İlişkiler |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Mart 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 |