Soğuk Savaş döneminin 1991’de sona ererek, çift kutuplu dünya düzeninin tarihe karışmasıyla beraber, uluslararası siyasi sistem büyük oranda ABD, müttefikleri ve çoğunlukla ABD güdümünde olan uluslararası örgütlerin hegemonyası altına girmiştir. Ancak gelişimine ve değişimine her an devam eden uluslararası sistem yeni bölgesel-küresel aktörleri beraberinde getirmiştir. Özellikle 2010 yılından itibaren devletlerin gittikçe katılaşan güvenlikçi dış politikaları, birçok ülkede görülen mevcut sistem karşıtı toplumsal hareketler ve büyük oranda işlevini yitirmiş uluslararası örgütler analiz edildiğinde, küresel sistemin ciddi bir dönüşüm süreci içerisinde olduğu araştırmacılar tarafından kabul görmektedir. Bu konjonktür göz önüne alındığında, Türkiye’nin silahlanma konusundaki tercihleri hayati önem taşımaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Siyaset Bilimi, Sosyoloji, Uluslararası İlişkiler, Sosyal Bilimlerin Tarihi |
Bölüm | Yayın Tanıtımları |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Eylül 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 |