North Africa-based piracy was the biggest problem in the relationship
between the Republic of Venice and the Ottoman Empire in the 17th and 18th centuries. In the first ahdnames, the Sultan offered full protection to the
Venetians traveling all through the Mediterranean Sea. However, in the reign of
Murad IV, the Ottomans developed sea borders to stop protecting the Venetians
beyond the borders. After the Treaty of Passarowitz (1718), which ended the
last war between Venice and the Ottoman Empire (1715–1718), upon Venetian
request, the Ottomans drew more detailed sea borders and declared, “Venice
won’t be accused of punishing the ‘Ottoman’ pirates if their actions occur
beyond the declared borders.” In this new period, Venetian attempts to protect
their ships against pirates using their own means could not solve the problem
of piracy, and the Venetian Senate decided to make individual agreements with
Algiers, Tunis, and Tripoli, and pay them tributes. This article focuses first
on the signature process of the first of those agreements, completed in July
1763 with Algiers, and then analyses the content of the agreement. The entire
transliteration of the original Turkish text can be found in the appendix.
Garb Ocakları merkezli korsanlık hareketleri, Osmanlı Devleti ile
Venedik arasındaki ilişkilerin son iki yüzyılında en temel problem olarak tebarüz
eder. Osmanlı ahidnameleri önceleri Venedikli tüccara, Akdeniz genelinde
koruma sağlarken, IV. Murad döneminde verilen korsanlığa hasredilmiş bir
ahidname ile birlikte Osmanlı Devleti’nde deniz sınırı fikri olgunlaşmaya
başlamış ve Osmanlı Devleti’nin sunmuş olduğu korumanın niteliği
değişmiştir. İki devlet arasındaki son savaşı bitiren Pasarofça Antlaşması’nın
imzalanmasının ardından taraflar arasında Venedik’in talebi üzerine daha
detaylı bir deniz sınırı çizilecek ve Osmanlı Devleti Venedik’i, bu sınır dışında
Garb Ocakları gemileri ile çatışırsa hiç bir şekilde sorumlu tutmayacağını
ilan edecektir. Bu yeni dönemde, Venedik Cumhuriyeti’nin tüccar gemilerini
korsanlardan koruma yönündeki muhtelif çabaları istenen neticeyi vermeyince,
Venedik Senatosu Garb Ocakları ile müstakil antlaşmalar imzalamak suretiyle
bu korumayı elde etmeye çalışacaktır. Bu makalede öncelikle, Temmuz
1763’te Cezayir’le imzalanan antlaşma örneğinden hareketle, Garb Ocakları
ile söz konusu antlaşmaların imzalanma süreci ele alınmakta, daha sonra ise
antlaşma maddelerinin içeriklerinin bir analizi yapılmaktadır. Ekler kısmında
ise antlaşmanın tam metninin transliterasyonuna yer verilmiştir.
Bölüm | Makaleler |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Cilt: 6 Sayı: 2 |