Son yıllarda, Türkiye’de Türkçe konuşan sağlık personeli ve Türkçesi sınırlı olan hastalar arasında iletişimin sağlanması için ilk adımlar atılmıştır. Bu gelişmelere rağmen hasta yakınları, arkadaşları ve hastane çalışanlarının gönüllü-amatör çevirmenler olarak kullanılması yaygın bir uygulamadır. Söz konusu durumla, ana dili Kurmanci (Kürtçe) olan ve Türkçeyi sınırlı yeterlilikte konuşabilen Türk vatandaşı hastalarda sıklıkla karşılaşılır, nitekim Kürtler Sağır nüfusunun yanında, ülkedeki en büyük yerel dilsel azınlıkta topluluğu temsil etmektedir. 2000’li yılların başından beri, Kürtçe konuşan toplulukların geniş yere sahip olduğu bölgelerde, doktorlar için hastalar ile hastanın ana dilinde iletişim kurmak çok daha kabul edilebilir bir hal almıştır. Bununla birlikte, Diyarbakır’da gerçekleştirilen araştırmalara göre, doktorlar ve eczacıların %40-50’si hastaları ile hala başka bir çalışanın yardımıyla ya da hastanın bir refakatçisi yardımıyla iletişim kurabilmektedir. Bu makale gönüllü-amatör çevirmenlerin Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesindeki etkinliklerine odaklanacaktır. 2014’te internet ortamında gerçekleştirilen bir anketi temel alan araştırma, gönüllü-amatör çevirmenlerin yaygınlığı ve doktorların gönüllü-amatör çevirmenliğin faydaları ve zararları üzerine düşünceleri gibi konulara değinecektir. Türkiye’nin bu bölgesinde ‘alaylı’ çevirmenlik üzerine (doktorların bakış açısıyla) en detaylı resmi çizecek olmanın yanı sıra, Türk doktorlarının gönüllü-amatör çeviri ile ilgili tecrübeleri ve görüşlerini uluslararası literatürdeki türevleri ile karşılaştırmayı amaçlamaktadır.
sözlü çevir sağlık çevirmenliği gönüllü-amatör çevirmenlik Doğu ve Güneydoğu Anadolu
In recent decades, the first steps have been taken in Turkey to facilitate communication between Turkish-speaking healthcare providers and patients with limited knowledge of Turkish. Nonetheless, the use of relatives, friends and hospital staff as informal interpreters is still widespread. This is often the case where the patient is a Kurmandji (Kurdish)-speaking Turkish citizen with limited Turkish proficiency, the Kurds being by far the largest indigenous linguistic minority in the country aside from the Deaf population. Since the early 2000s, it has become much more acceptable for doctors in areas with large Kurdish-speaking populations to communicate with such patients in the patient’s mother tongue. Nonetheless, according to research conducted in Diyarbakır, between 40 and 50% of doctors and chemists are still only able to communicate with patients with the help of another member of staff or a companion of the patient. This article examines non-professional interpreting practices across Eastern and Southeastern Anatolia. Based on an online survey of doctors conducted in 2014, it deals with aspects such as the prevalence of nonprofessional interpreting and doctors’ beliefs regarding the advantages and disadvantages of informal interpreting. As well as painting the most detailed picture yet of (doctors’ views of) non-professional interpreting in this part of Turkey, the article considers Turkish doctors’ perspectives on non-professional interpreting in the context of the comparable international literature on non-professional interpreting in healthcare settings.
interpreting healthcare interpreting non-professional interpreting Eastern and Southeastern Turkey
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | MAKALELER |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 16 Eylül 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Sayı: 11 |