Bu makale Husserl’in 19.yüzyıl felsefesine yönelttiği iki başat eleştiriden biri olan tarihselcilik eleştirisine odaklanmaktadır. Husserl tarihselcilikle Dilthey felsefesi üzerinden hesaplaşmaktadır. Husserl’e göre, tarihselcilik, özelde Dilthey tarihselciliği modernitenin temel özelliği olan bilim düşüncesini terk etmekte, onu bilgelikle, dünya görüşüyle özdeşleştirmekte ve bilgiyi göreceleştirmektedir. Husserl’in tarihselcilik eleştirisi psikolojizm eleştirisi gibi aslında bir imkan eleştirisidir ve idealite-olgu karşıtlığı, ikisinin birbirine indirgenemezliği üzerinde temellenmektedir.
This article focuses on Husserl’s criticism of historicism, which is one of the two main critical themes together with psychologism, he directed to 19.century philosophy. Husserl professes his confrontation with historicism through Wilhelm Dilthey’s worldviews philosophy. According to Husserl, historicism, in particular Dilthey’s, is a relativistic perspective, and leaves the concept of science which is essential to modernity behind, and identifies it with wisdom and worldviews. Husserl’s criticism of historicism, like his criticism of pyschologism, is a critique of possibility, and bases itself on the opposition of, and irreducability of ideality to factuality
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 17 Nisan 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2015 Sayı: 42 |