The principle of compositionality states that the meaning of an expression is a function of the meanings of its parts. The principle is based on Gottlob Frege’s works that consider linguistic meaning in the function-argument structure. Through Richard Montague, this principle has taken a central place in formal semantics. According to the principle, a homomorphic relationship exists between linguistic and semantic structures. Proponents of the principle argue that compositionality makes an important contribution to the systematic and productive structure of language. Contrary to this view, Wlodek Zadrozny has argued compositionality to not contribute to the systematic structure of language. To justify this claim, Zadrozny put forward proof showing that any semantic structure can be encoded compositionally. Zadrozny also attributed the existence of such a semantic function for any semantic structure to Peter Aczel’s non-well-founded set theory. The solution lemma informs one that such a meaning function exists. However, an important objection to Zadrozny’s claim is found. The obtained semantic structure has been claimed to be insufficient for encoding the original semantic structure. The basis of this claim involves the phenomenon of synonymity. Non-compositional semantic structures in which synonyms do not follow the principle of substitution have been argued as being unable to be represented by compositional semantics. This work examines Zadrozny’s proof and answers the objection by claiming synonymity, being the subject of this objection, is not a property that needs to be preserved.
Compositionality Systematicity Synonymity Formal Semantics Non-Well-Founded Set Theory
Anlambilimsel bileşimsellik ilkesi, herhangi bir ifadenin anlamının o ifadenin parçalarının anlamlarının bir fonksiyonu olduğunu bildirmektedir. İlke Gottlob Frege’nin dilsel anlamı fonksiyon argüman uygulaması olarak ele alan çalışmalarına dayanmaktadır. Bileşimselliğin, Richard Montague ile birlikte biçimsel anlambilim içerisinde merkezi bir rol aldığı görülmektedir. Bileşimsellik ilkesi, dilsel yapı ve anlamsal yapı arasında homomorfik bir ilişki bulunduğunu bildirmektedir. İlkenin savunucuları bileşimselliğin dilin sistematik ve üretken yapısına önemli katkılar sağladığını iddia etmektedirler. Wlodek Zadrozny, bu görüşe karşı olarak, bileşimselliğin dilin sistematik yapısına herhangi bir katkı sağlamadığını iddia etmektedir. Zadrozny, iddiasını temellendirmek için, herhangi bir anlambilimsel yapının bileşimsel olarak kodlanabileceğini gösteren bir ispat ortaya atmıştır. Zadrozny herhangi bir anlambilimsel yapı için böyle bir anlam fonksiyonunun var olduğunu ise Peter Aczel’in iyi-yapılanmamış kümeler kuramına dayandırmaktadır. Çözüm Lemması bize böyle bir anlam fonksiyonunun var olduğunu bildirmektedir. Zadrozny’nin iddiasına karşı önemli bir itiraz bulunmaktadır. Elde edilen anlamsal yapının asıl anlamsal yapıyı kodlamak için yeterli olmadığı iddia edilmektedir. Bu iddianın temelinde eş anlamlılık olgusu bulunmaktadır. Eş anlamlı ifadelerin yer değiştirme ilkesine uymadığı, bileşimsel olmayan anlambilimsel yapıların elde edilen bileşimsel yapılar tarafından temsil edilemeyeceği iddia edilmektedir. Bu çalışmada, Zadrozny’nin ispatı incelenerek, eş anlamlılık üzerinden yapılan itiraz cevaplandırılmaktadır. İtirazın konusu olan eş anlamlılığın, anlambilimsel olarak korunması gereken bir özellik olmadığı iddia edilmektedir.
Bileşimsellik İlkesi Sistematiklik Eş Anlamlılık Biçimsel Anlambilim İyi-Yapılanmamış Kümeler Kuramı
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Felsefe |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 26 Haziran 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Sayı: 58 |