Spinoza genellikle zamanın gerçekdışı olduğunu düşünen bir filozof olarak değerlendirilmektedir. Bu makale Spinoza’nın zamanla ilgili yaklaşımını ele almakta, bu kapsamda öncelikle onun bu konuda geliştirdiği kavramların ve genel olarak zaman anlayışının dikkatli bir şekilde analiz edilmesi gerektiğini vurgulamaktadır. Bunun yanında, Spinoza’nın zamanla ilgili düşüncelerinin tarihsel bağlamına, örneğin sonsuzluk, nedensellik, Tanrı ve Kartezyen felsefe ile ilgili tartışmalara odaklanmaktadır. Son olarak, Spinoza’nın zaman felsefesini Laplaceçı determinizm ve blok evren teorisi gibi modern görüşlerle karşılaştırmalı olarak değerlendirmektedir. Zamanın gerçekdışı olduğu yönündeki argümanlar genellikle gündelik zaman algımızın sorgulanması üzerine inşa edilmektedir. Spinoza, tüm varlıkların ebedî olanla ilişkisi içerisinde kavranması gerektiğini vurgulamıştır. Ona göre ebediyet özünde zamansızdır, ancak zamandaki öncesiz ve sonrasız olma durumunu gerektirir. Spinoza, süreyi varlığın ebedî doğasına benzer bir etkinlik olarak tanımlamıştır. Süre başlı başına zamansal değildir, ancak sürenin niceliksel karşılaştırmalar yoluyla sınırlandırılması sonucunda zaman ortaya çıkar. Spinoza’nın zamanı perspektife bağlıdır; bizle evren arasındaki ilişkiden doğar. Onun zorunluluğa dayanan zamansızlık düşüncesi blok evren teorisini çağrıştırır. Ne var ki Spinoza —blok evren teorisinin altında yatan düşüncelerden biri olan— mekanistik anlayışı nedenselliği dışsal olarak ele almakla eleştirmiş, bunun yerine ebedî olanla fiziksel zorunluluğun ontolojik bütünleşmesini önermiştir.
Spinoza is often labeled a philosopher who believed that time was unreal. This article addresses Spinoza’s views on time, emphasizing that the concepts he mooted on the topic and his general conceptualization of time must be carefully examined. The paper also attends to the historical contexts of Spinoza’s ideas on time, for instance, the debates on infinity, causation, God, and Cartesian philosophy prevailing in that era. Finally, Spinoza’s philosophy of time is examined against modern beliefs such as Laplacian determinism and the block universe theory. Arguments favoring the unreality of time are generally based on questioning our daily perceptions of time. Spinoza emphasized that everything should be conceptualized in relation to the eternal. According to him, eternity is timeless in itself, but it entails sempiternity. Spinoza defined duration as an activity akin to the eternal nature of being. Duration is not temporal per se. Rather, time is created by delimiting duration through quantitative comparisons. Spinoza’s time is perspectival: it emanates from a specific relationship between human beings and the universe. His view of timelessness based on causal necessities connotes the block universe theory. However, Spinoza criticized the mechanistic conception, —an underlying theme of the block universe theory— for deeming causal relations as external. Instead, he offered an ontological unification of the eternal being and physical necessity.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Felsefe Tarihi (Diğer) |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Aralık 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Sayı: 59 |