Feminizmin kendi içerisindeki fraksiyonlarını incelediğimizde, dönemlere göre çeşitli şekillere bürünmüş olduğunu görebiliriz. “Kadın” ve “erkek” kavramları konusunda da feminizm kendi içerisinde tartışmalara sebep olmuştur ve bu tartışmalar sürmektedir.
Feminizm başlığı altında erkeklik çalışmaları da bu tartışmalardan nasibini almıştır ve bir tarafta erkeklerin zaten her yerde oldukları düşüncesiyle feminizmin içerisinde görülmelerini istemeyenler, diğer tarafta da ataerkinin erkeklerin de problemi olduğunu düşünenler bulunmaktadır. Feminizm ortaya ilk çıktığında kadına yönelik konulara yoğunlaşması kaçınılmazdı; ancak zaman geçtikçe ve bazı olgular değiştikçe erkek(lik)lerin de incelenmesi/çalışılması gerekli görüldü ve bu alanda çalışmalar 1970'lerde başladı. Günümüze kadar gelen ve sürmekte olan bu tartışmaların ortak noktalarından birisi tıpkı feminizm çerçevesinde yalnızca bir kadın kategorisinin olamayacağı söylendiği gibi, yalnızca bir erkek kategorisinin de olamayacağı yönündedir.
Bu bağlamda, bu çalışmanın amacı ataerkil söylem ve pratiklerin erkek yaşantısında yarattığı sorunları ele alarak, “erkekliğin” ulaşılmazlığını dile getirmek; farklı erkekliklerin olduğuna bir kez daha işaret etmek; bu çerçevede bir hegemonik erkeklik eleştirisi yapmak ve son olarak bu eleştirinin feminizm içerisinde yapılabilirliğini tartışmaktır. Connell'in belirttiği gibi ataerkil sistem içerisinde bir ezme-ezilme ilişkisinden söz ediyorsak ve bu ilişkide bir taraf diğerine göre daha ayrıcalıklı görünüyorsa, yalnızca ikincil olan kadını değil aynı zamanda ayrıcalıklı olan erkeği de anlamamız gerekmektedir. Öte yandan, ataerkinin ve toplumsal cinsiyet pratiklerinin yalnızca kadını değil – aynı derecede olmasa da – erkeği de olumsuz şekilde etkiliyor olduğu ve sürekli olarak kendisini yeniden ürettiği bir gerçektir. Dolayısıyla toplumsal anlamda köklü bir dönüşümden söz edeceksek, sistemin bütün bireylere (kadın, erkek vb.) olan yaklaşımı ile bunlardan kimin ne şekilde yararlandığını veya zarar gördüğünü anlamak gerekmektedir.
Anahtar Kelimeler: Hegemonik Erkeklik, Erkeklikler, Feminizm, Toplumsal Cinsiyet.
IS A RELATIONSHIP POSSIBLE BETWEEN CRITICISM OF
(HEGEMONIC) MASCULINITY AND FEMINISM?
ABSTRACT
Upon examining the fractions of feminism within itself, one can see the various forms it took through different eras. Similarly, there have been debates about the concepts of “femininity” and “masculinity” which still continue.
Masculinity studies have also been affected from these debates and on one side there are people who believe that men should not be involved in feminism as they are already everywhere, and on the other who believe that patriarchy is a problem of men as well. It was unavoidable that feminism
primarily focused on issues related to women; however as facts have changed in time it was seen necessary that men/masculinities should be scrutinized/ studied as well; and the studies in this field started around 1970s. Just as it
was pointed out that there can't be a unique category of women in accordance with feminism, one of the points that have been accepted by the ongoing debates is that there can't be a unique category of men as well.
In this context the objective of this paper is, after discussing the problems caused by the patriarchal discourse and practices in a man's life, pointing out the unattainable state of “masculinity”; in this scope making a criticism of hegemonic masculinity and finally discussing the chances of doing this
criticism within feminism. Just as Connell pointed out that if we are talking about an oppressor-oppressed relationship and if one side seems privileged in this relationship, it is necessary to understand not only the woman who is in a subordinate position, but also the privileged man. On the other hand it is a fact that patriarchy and gender practices effect the men as well – although not equally – and that it constantly reproduces itself. Thus if we are to have a fundamental transformation in society, it is necessary to comprehend the way the system approaches all the individuals in it and who suffers/benefits from these practices and in what ways they are dis/advantaged.
Keywords: Hegemonic Masculinity, Masculinities, Feminism, Gender.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 4 Şubat 2014 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2012 Sayı: 11 |