Öz
Luce Irigaray, Julia Kristeva ve Hélène Cixous fallus merkezli batı düşüncesini yeni bir düşünsel yaratıcılık ve yazı pratiğiyle yapı söküme uğratarak, eril tahakkümü yerinden oynatmışlardır. Bu düşünürler, dişil yazının felsefi ve edebi metinlerde ikincil plana atılmasının altını oymak suretiyle yeni bir dişil eleştiri dinamiği geliştirmişlerdir. Bu araştırmada Jacques Derrida’nın izleri takip edilerek, Zeynep Kaçar’ın 2017’de yayınlanmış Kabuk adlı eserinin Hélène Cixous’un Medusa’nın Kahkası ve Çıkış adlı denemeleri üzerinden 1969 yılında yayınlanmış İçinde adlı romanının karşılaştırılmalı bir dişil yazı okuması yapılacaktır. Hélène Cixous eril yapı ve retorik hareket ile kuşatılmış tarihsel yazı algısını yapısöküme uğratarak bir dişil yazı pratiği geliştirir. Kendi düşüncesini, yasayı ve sembolik olanı ayrıştırarak, dişil yazı ve cinsel fark üzerine oturtur. Araştırmanın amacı, Zeynep Kaçar’ın Kabuk ve Hèlène Cixous’nun İçinde adlı eserlerinden yola çıkarak rüya/gerçek, beden/ruh, kadın/erkek, yazı/söz, ben/öteki, yaşam/ölüm karşıtlıkları üzerinden Jacques Derrida’nın deyimiyle “bir dilden fazlası” olarak konumlanan dişil yaratımın kaydını yine cinsel fark ve dişil yazı üzerinden bir yapı söküm okumasıyla incelemektir. Yapılmak istenen, içerinin dışarısına yani gerçeğin rüyasına ancak bir iç-yazı ile ulaşmayı beceren Hélène Cixous’un İçinde adlı özkurmaca eserini ve Kabuk dışına yani ruhtan bedene ancak bir iç-ses ile çıkmaya çalışan Zeynep Kaçar’ın kurmaca karakterlerini fallus merkezli bakış açısına sıkıştırılmış ölümü, erkeği, sözü ve ben’i; yaşam, kadın, yazı ve öteki ile besleyerek yapı söküm çabası olarak okumak ve Jacques Derrida’nın deyimiyle yayılan, sürekli değişen, dönüşen bir dişil yazının, estetiğin ve sesin çoğul bir dişil yaratımda izlerini sürmektir.