The reflections of the sexist discourse that arose in Europe throughout the 19th century are also observed in works published in Greek in the same period. The core of this discourse is the view that women are weak by nature and that men are strong as long as they are financially sound. In this sense, the demonic woman is positioned directly opposite the angelic woman. This woman is tasked with highlighting the components of identity of the ideal woman that are considered to be good by the dominant ideology and to make them look more polished. This study investigates the portrayal of female characters in two examples of prose that were both published in Istanbul and aims to determine the extent to which the male-dominated discourse and feminist critiques of the period are reflected in the two texts published a year apart by two Greek authors living in Istanbul, one a woman and the other a man. In the stories by the female author examined in the study, one frequently encounters inessential women created by the dominant discourse. On the other hand, the text also includes traces of the cultural feminist tradition of the period. Meanwhile, the novel by the male author examined in this study deviates from other literary texts of the period in that a woman who is endowed with positive traits is selected as the lead character, reversing the image of the weak woman.
19th century Greek literature women Greek writers of Istanbul Domna Thoma Fotios I. Lufakis
Avrupa’da 19. yüzyıl boyunca yükselen cinsiyetçi söylemin yansımaları aynı dönem yayımlanan Yunanca eserlerde de gözlemlenir. Kadının, ‘doğası gereği zayıf’, erkeğinse ekonomik bakımdan yeterli olması koşuluyla ‘güçlü’ olduğu inancı bu söylemin ana çekirdeğini oluşturur. Bu doğrultuda, ‘melek’ olarak tasavvur edilen ideal kadının karşısına ‘şeytani’ olan çıkarılarak ilkinin sahip olduğuna inanılan özelliklerin altı çizilir. Bu çalışmada her ikisi de İstanbul’da yayımlanan iki düzyazı örneğinin, kadın karakterlere yaklaşımı incelenmiştir. Aynı dönemde İstanbul’da yaşamış, biri erkek biri kadın iki Rum yazarın, bir yıl ara ile basılmış iki metninde eril egemen söylem ile dönemin feminist eleştirilerinin ne derece yansıtıldığı araştırılmıştır. Bu kapsamda incelenen metinlerin genelinde, dönemin cinsiyetçi ideolojisinin hâkim olduğu; bununla birlikte bu metinlerin yazıldıkları dönem ve coğrafya göz önüne alındığında, egemen ideolojinin bir parça dışında kaldıkları gözlemlenmiştir. Çalışmanın kadın yazarı D. Thoma’nın hikâyelerinde egemen söylemin ürettiği “benliksiz” kadınlara çokça rastlanır. Öte yandan, dönemin kültürel feminist geleneğinin izleri de metinde gözlemlenir. Çalışmanın erkek yazarı F. I. Lufakis’in romanında ise başkahraman olarak bir kadının seçilmesi, bu kadına olumlu özellikler yüklenmesi ve ‘zayıf’ kadın imajının tersine çevrilmesi onu dönemin diğer edebi metinlerinden önemli ölçüde ayırır.
19. yy. Yunan Edebiyatı kadın İstanbullu Rum yazarlar Domna Thoma Fotios I. Lufakis
Zaman ayırıp yazımı okuyan ve değerli görüşlerini benimle paylaşan hocam Prof. Dr. Damla Demirözü’ne ve meslektaşım Dr. Öğr. Üyesi İhsan Erdinçli’ye teşekkür ederim.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Dünya Dilleri, Edebiyatı ve Kültürü (Diğer) |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 21 Haziran 2024 |
Gönderilme Tarihi | 1 Kasım 2023 |
Kabul Tarihi | 10 Mayıs 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 34 Sayı: 1 |