This paper aims to explore Article 41 of the Turkish Private International Law Act (PILA). Art. 41 is one of the several articles on international jurisdiction contained in PILA, and it specifically deals with disputes arising out of the personal status of Turkish citizens. Art. 41 enables Turkish courts to assume jurisdiction in all cases dealing with the personal status of Turkish citizens; thus Turkish citizens will not be deprived from the legal protection provided by their own State. There are two important aspects of Art. 41. First, by stating that disputes relating to the personal status of Turkish citizens might be subjected to foreign courts, Art. 41 clearly implicates that Turkish courts have no exclusive jurisdiction for such cases. Secondly, Art. 41 enables Turkish citizens to file their cases before Turkish courts even if they don’t reside in or have any other connection with Turkey. This second aspect is in fact the primary aim of Article 41. However, jurisdiction under Art. 41 can only be invoked under the condition that the dispute has not been or may not be brought before courts of a foreign State. This applies even if the foreign court has no relation with the parties or the subject matter. However, the condition embedded in Art. 41 doesn’t serve the aim of the rule and in some cases it may even preclude Art. 41 from realisation of its aim.
Disputes relating to the personal status of Turkish citizens International jurisdiction International lis pendens Turkish PILA Art.41.Disputes relating to the personal status of Turkish citizens
5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunun (MÖHUK) Türk vatandaşlarının kişi hallerine ilişkin davalarda Türk mahkemelerinin milletlerarası yetkisine dair 41. maddesi bu çalışmanın inceleme konusunu oluşturmaktadır. 5718 sa- yılı Kanunun 41. maddesine göre, tarafların vatandaşlığı, dava konusu ve milletlerarası derdestlikle alakalı olarak belirlenen şartların varlığı halinde, maddede sözü edilen Türk mahkemeleri milletlerarası yetki kazanmaktadır. Türklerin kişi hallerine ilişkin davalarda, sadece yer itibariyle yetki kuralları yeterli görülmemiştir. Başka yetki kriterlerine de yer verilerek her halükarda yetkili bir Türk mahkemesi bulunmasına imkân tanınmıştır. Bu du- rum, Türk vatandaşının, kişi hallerine ilişkin meselelerde kendi devletinin sağladığı hukukî korumadan yoksun kalmaması bakımından önem taşımaktadır. Fakat maddede yer alan Türk mahkemeleri, ancak yabancı bir mahkemede dava açılmamış veya açılamamış olması halinde yetki kazanacaktır. Türk vatandaşlarının kişi hallerine ilişkin davalarda özel bir milletlerarası yetki kuralı kabulünün amacı, bu davalar bakımından Türk mahkemelerinin münhasır yetkiye sahip olmadığını açıklığa kavuşturmak ve daima bir Türk mahkemesine başvuru imkânını temin etmektir. Maddede, Türk vatandaşlarının kişi hallerine ilişkin davaların Türk mahkemelerinde görülebilmesinin davanın yabancı ülke mahkemelerinde açılmamış veya açılamamış olması şartına tabi tutulmuş olması ise kuralın amacına hiz- met etmemektedir. Üstelik bu yabancı mahkemenin dava konusu veya taraflarla herhangi bir bağlantısının aranmaması, kuralın amacından iyice uzaklaşmasına neden olmaktadır.
Türklerin Kişi Hallerine İlişkin Davalar Milletlerarası Yetki Milletlerarası Derdestlik MÖHUK md. 41
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hukuk |
Bölüm | İncelemeler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 3 Mart 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2013 Cilt: 33 Sayı: 1 |