The goal of this article is to determine that Turkey’s discretionary competence in cases
where Turkey considers itself to be threatened with imminent danger of war under the
Montreux Convention. If Turkey considers itself to be threatened with imminent danger
of war, the transit of war ships through the Straits is left to the discretion of the Turkey. In
same circumstances, merchant ships continue to enjoy transit rights, although they must enter in daylight and comply with traffic separation schemes and mandatory pilotage
established by Turkey. When Turkey declares it is under such circumstances, it is obliged
under the Convention to inform High Contracting Parties and Secretary-General of the
League of Nations (LN). If the Council of LN decide by a majority of two-thirds that the
measures thus taken by Turkey are not justified, and if such should also be the opinion
of the majority of the High Contracting Parties, Turkey undertakes to discontinue the
measures in question. Because of dissolution of LN at 1946, in this study it will be also
discussed whether transfer the powers of LN in the MC to the United Nations under the
concept of succession.
Montreux Convention Imminent Danger of War Passage Regime in Turkish Straits Succession between League of Nations and United Nations
Bu makalenin amacı, Montrö Konvansiyonu uyarınca Türkiye’nin kendisini pek yakın bir savaş tehlikesi durumunda saydığında sahip olduğu yetkileri değerlendirmektir. Eğer Türkiye kendisini pek yakın bir savaş tehlikesi altında sayarsa, Boğazlardan savaş gemilerinin geçişi tamamen Türkiye’nin takdirine bırakılmıştır. Aynı durumda ticaret gemileri ise serbest geçiş hakkından yararlanmaya devam etmekle birlikte, Boğazlara gündüz girmek, belirlenen trafik ayrım düzenine uymak ve kılavuz almak zorundadır. Türkiye bu yetkilerini kullanacağını beyan ettiğinde, bunu, Yüksek Âkit Taraflara ve Milletler Cemiyeti (MC) Genel Sekreteri’ne bildirmelidir. Eğer Milletler Cemiyeti Konseyi, üçte iki çoğunlukla Türkiye’nin almış olduğu önlemlerin haklı olmadığına karar verirse ve Yüksek Âkit Tarafların çoğunluğu da aynı görüşte olursa, Türkiye söz konusu önlemleri kaldırmakla yükümlüdür. 1946 yılında MC’nin sona ermesi nedeniyle, bu çalışmada, MC’nin Montrö Konvansiyonu’ndaki yetkilerinin Birleşmiş Milletler’e geçip geçmediği de halefiyet kavramı çerçevesinde tartışılacaktır.
Montrö Konvansiyonu Pek Yakın Savaş Tehlikesi Türk Boğazlarından Geçiş Rejimi Milletler Cemiyeti ve Birleşmiş Milletler Arasında Halefiyet
Konular | Hukuk |
---|---|
Bölüm | İncelemeler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Cilt: 37 Sayı: 1 |