Hayvan hastalıkları birçok devlet ve toplumda olduğu gibi Osmanlı Devleti’ni de erken modern dönemlerden itibaren menfi anlamda etkilemiş ve devlet bu tür hastalıkların görülme sıklığı, yerleri ve telef olan hayvan sayısına göre çeşitli tedbirler almak zorunda kalmıştır. Sığır vebası veya diğer bir ismiyle veba-yı bakarî hastalığı özellikle 19. yüzyılın son çeyreğinden itibaren Anadolu coğrafyasında daha sık görülmeye başlanmış ve 1880’lerden sonra da yaygınlaşarak ciddi bir hayvan kaybına sebep olmuştur. Osmanlı Devleti, veba-yı bakarî ve diğer hastalıklar karşısında 1890’lardan itibaren birtakım yasal düzenlemelere girişmiş ve öncelikle hastalıkların yayılmasını engellenmek adına 1893 yılında Zabıta-i Sıhhiye-i Hayvaniye Talimatnamesi’ni yayımlamıştır. Devletin bu tür yasal düzenlemeler uygulamasına rağmen veba-yı bakarî hastalığı I. Dünya Savaşı’na kadar olan dönemde etkisini sürdürmeye devam etmiştir. Devlet, hastalığın öncelikle tanınması ve önlenmesi adına araştırma konumuzu teşkil eden Sığır Vebası ve Hakkında İttihazı Lazım Gelen Tedâbir isimli risaleyi R. 1331 [M. 1915/16] yılında yayımlamıştır. Umur-ı Baytariyye Müdüriyeti tarafından düzenlenen bu risalede hastalığın ne olduğu, sebepleri, hastalığa karşı alınacak önlemler ile aşı ve serum çalışmalarına değinilmiştir. İlgili dönemde üzerinde aşı uygulamaları yapılan sığırlar ve hasta hayvanların zengin bir görsel içerikle sunulduğu bu risale veba-yı bakarî hastalığına karşı devletin 20. yüzyılın başında savaş koşullarında dahi ne kadar etkin ve etkili önlemler almaya çalıştığını göstermektedir. Araştırmamız, bu önemli tarihi kaynağı kullanarak hastalığın Osmanlı’daki genel seyri ve alınan tedbirler hakkında açıklamalar yapıp bu önemli risale tanıtmayı amaçlamaktadır.
I. Dünya Savaşı Veba-yı Bakarî Salgın Serum Risale Talimatname
As in many states and societies, animal diseases had a negative impact on the Ottoman Empire from the early modern period onwards, and the state had to take various measures according to the incidence of such diseases, their locations, and the number of animals that perished. Bovine plague, also known as cattle plague, began to be seen more frequently in Anatolia, especially in the last quarter of the 19th century, and became widespread after the 1880s, causing severe livestock losses. In the face of plague and other diseases, the Ottoman Empire started to enact several legal regulations in the 1890s. It issued the Zabıta-i Sıhhiye-i Hayvaniye Talimatnamesi in 1893, primarily to prevent the spread of diseases. Despite the state's implementation of such legal regulations, the plague continued to impact until World War I. In order to recognize and prevent the disease, the state published the pamphlet titled Sığır Vebâsı ve Hakkında İttihazı Lazım Gelen Tedâbir [Cattle Plague and the Measures to be taken about it] in R. 1331 [M. 1915/16]. In this pamphlet prepared by the Directorate of Umur-ı Baytariyye, the disease, its causes, the measures to be taken against it, and vaccination and serum studies were mentioned. This pamphlet, in which the cattle and sick animals vaccinated in the relevant period are presented with rich visual content, shows how effective and efficient measures the state tried to take against the bovine plague disease even under war conditions at the beginning of the 20th century. Our research aims to introduce this important pamphlet by making explanations about the general course of the disease in the Ottoman Empire and the measures taken using this important historical source.
World War I Cattle Plague Epidemic Serum Treatise Instruction
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Yakınçağ Osmanlı Tarihi |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Temmuz 2025 |
Gönderilme Tarihi | 7 Ocak 2025 |
Kabul Tarihi | 7 Mayıs 2025 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 26 Sayı: 2 |