Osmanlı’da spor, doğal olarak
savaş becerilerinin kazanılmasına yönelik sistemli bir faaliyet olarak
gelişmiştir. Yay, topuz, kılıç gibi silahları kullanmak için gerekli olan fiziksel
güç ve nöro-müsküler koordinasyonun geliştirmesi için değişik idmanlar yapılmış
ve bu silahlarla sergilenen mahâret çeşitli yollarla kayıt altına alınmıştır. Sıra
dışı kabul edilen performanslar, taş dikme geleneği doğrultusunda, üzerinde
kitâbe yazılı bir anıtsal taşla tescil edilmiştir. En yaygın örneklerini ok
menzil taşlarının teşkil ettiği bu gelenek kapsamında, tüfek, top ve –bilinen
tek örneğiyle– topuz atışları da bu şekilde kayıt altına alınmıştır. Araştırmamızda,
Türkçe literatürde ayrıntılı biçimde incelenmemiş bir silah olan lobut’un, at üzerinden uzak mesafeye
fırlatılmasıyla gösterilen bir sportif/askerî becerinin bilinen tek örneği mercek
altına alınmıştır.
Elde tutularak vurmak veya
fırlatmak suretiyle hedefte hasar yapmayı amaçlayan kısa ve kalın bir sopa olan
lobut, değişik kültürlerde
kullanılmıştır. Makalemizde, Sultan IV. Murad’ın üst üste yaptığı bir lobut ve
cirit atışı anısına yazılmış ve bugün Topkapı Sarayı’nın en içteki dördüncü
avlusunda bulunan kitâbe üzerinden; bir silah olan lobutun gelişimi,
kullanımı ve morfolojik özellikleri incelenecektir.
Lobut cirit spor tarihi kitâbe Sultan IV. Murad Osmanlı’da spor fırlatma silahları
Sports in the Ottoman Empire have
evolved as a systematic activity to make the practitioners acquire mililtary
skills needed for warfare. The aim of training was to acquire and maintain the
physical strength, power and neuro-muscular coordination that were necessary
for using weapons like bow, mace and sword. Remarkable performances in using
these weapons have been appreciated, and some of them were meticulously documented.
Based on the tradition of ‘erecting a stone’ (taş dikme) most of these singular
performances have been recorded and commemorated by erecting a monumental
column bearing a carved inscription. The stone
columns indicating the range of the arrow (ok menzil taşları) are
the most common examples of this tradition. There were other recorded performances
of rifle and cannon shooting and –with a single known example– of a mace throw.
The present study discusses another weapon with which there is only one
known/documented performance of similar kind: a “lobut” (cludgel) throw from
horseback.
Short, thick, hand-held clubs
like lobut have been used in many cultures with many variations by
striking or throwing to cause damage on the target. In this article we focused
on the development, use and morphology of this primitive weapon with a related
sportive performance mentioned in an inscription. This inscription is carved on
a marble tablette to memorize a jereed and a lobut thrown by Sultan Murad IV,
and is still being displayed in the fourth inner courtyard of Topkapı Palace,
Istanbul.
Lobut cludgel throwing stick throwing club jereed sport history sports in the Ottoman Empire Sultan Murad IV throwing weapons
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Aralık 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Cilt: 18 Sayı: 1 |