يَـتَـمَـتَّـعُ المُسْلِمُونَ الذِين يَعِـيـشُـون في شِـبْـهِ الـقارَّةِ الـهـنْـديّة بِـعـلاَقَـاتٍ دِيـنِـيَّةٍ وَتَـارِيـخِـيَّـةٍ ووُدّيَّةٍ وَعَـاطِـفِـيَّةٍ، طويلةِ الأمَـدِ مَع شَعْـبِ الأناضول عَـلى الـرّغْـم مِنْ أنَّ المنطقةَ لم تَـكُـنْ تَحْـتَ سَـيطرةِ العُـثمانِـيِّـينَ في التّارِيخ. وَكَـتَـعْـبـيـرِ عَـنْ روابِـطِ الصَّـداقةِ والأخُـوَّةِ الـقَـوِيَّةِ هـذه، لَـمْ يَحْجُـبِ الـنَّاسُ في أماكنَ مـثـلِ : الـهـنْـد وبَاكستان وبـنـغـلاديش وكـشـمـيـر، حَـيثُ اِرْتِفاعِ الكثافَةِ الـسُّـكَّـانيّةِ للمُسلِمـينَ، دَعْـمَهُـمَ المَاليَّ والمعْـنَـويَّ لِـشعْـب الأناضول عَـبْر التَّاريخ. وَ هٰـؤُلاءِ قَـدَّموا كلَّ أنواعٍ مِنَ الـدَّعْـمِ لِلْـعُـثمانِـيِّـيـن، الـذين اعـتَـبَـرُوهُـمْ حَامِلي رَأيَةَ الإسلامِ في حُـروبِـهِـمْ مَـعَ الكُـفَّـارِ، خُصُوصاً في الحَربَينِ : الأُولَى في الحَرْبِ الّتي وقَعَتْ بَينَ العُثمَانِيِّينَ وَ رُوسِيا فی عامین ۱۲۹۳- ۱۲۹۴ /1877-1878 . والثَّانِيَةِ مِنْهُما : "حَرْب جناق قلعة/الدّردنيل" الّتي وقَـعَـتْ بين الدَّولَةِ العُثْمانِيَّةِ وَالدُّوَلِ المُتَحَالِفَة في ۱۳۳۳-۱۳۳۴ /1915-1916. وَالمُسْـلِمُونَ في شِبْهِ القارَّةِ الهِـندِيَّةِ أصْبَحُوا مُستَـائِيـن أكثر مِنْ إلْـغـاءِ الـخِـلافَـة وَلَـمْ يَـتَـمَكَّـنُـوا مِنْ قَـبُـولِ هـذا الـوضْع. والـعَـديدُ مِنَ الـعُـلَماء والـشُّـعَـراء الـهـنـودِ الـمَـشْـهُـورينَ قـدْ كَـتَـبُوا كُـتُـباً وَرَسَـائِـلَ دِفَـاعاً عَـنِ الـخِـلافَةِ حَـتَّى أنْـشَـدُوا قَصَـائِـدَ مَـدْحٍ لِلسُّلطان عـبد الحميد خان، خليفةُ الـمُسْـلِـمِـيـنَ وَأشْعَـاراً بُـطُولِـيَّةً لِلـعُـثـمـانِـيِّـيـنَ. الـشـيـخ فـيـضُ الحَسن السَّهارنـفُـوري (ت. ۱۸۸۷/1887)، وذُو الـفـقـار علي الـدِّيـوبـنـدي (ت.۱۳۲۲/1904)، ووَحيدُ الدّين العالي الحيدر آبادي (ت.۱۳۴۴/ 1926)، وأديب بِيشاوَري (ت.۱۳۴۸/ 1930)، وحَمِيدُ الدِّين فَراهِي (ت.۱۳۴۹/1930)، وأنور شاه الكَشْمِيرِي (ت.۱۳۵۲/1933) هٰـؤُلاءِ العُلَماءِ وَالشُّـعَـراءِ الَّـذينَ وُلِـدُوا ونشؤوا في شبه القارّةِ الهندية وعاشُـوا في أوَاخِـرِ الـقَـرْنِ التَّاسِعَ عَـشَـرَ وَ أوَائِـلِ القَـرْنِ الـعِـشْـرِين. في هٰـذه الدِّراسَةِ سَنَذْكُرُ حياةَ الـشُّـعَـراءِ السِّـتَّـةِ الـمَـذْكُـورينَ وأعمالهِمِ الأدَبِيَّة بِإيجازٍ. بعدَ ذلكَ سَوفَ نَقُومُ بِفَحصِ عَـلاقاتِهِمْ معَ الدَّولَةِ العُثمانِيَّة وَسَوفَ نَقُومُ أيضاً بِتَحْليلِ وَتـقْـيِـيـمِ بَـعْـضِ قَـصَائِـدِ مَـدْحِـهِـمْ عَـنِ السُّلطان عَـبد الحَميد والعثمانيِّين والخِلافَةِ.
Yok
Although the Indian Peninsula had not historically been under Ottoman rule, the Muslims living in the region have had long-standing religious, historical, friendly, and emotional relationships with the Anatolian people. Throughout history, people in places such as Pakistan, Bangladesh, and Kashmir with their dense Muslim populations did not withhold their financial or moral support for the Anatolian people. They did not hesitate to support the Ottomans, whom they saw as the flag bearers of Islam, during either the Russo-Turkish war, known as 93 Harbı in Turkish, or the Gallipoli Campaign of 1915- 1916. They were most upset by the abolition of the caliphate and took a long time to accept this situation. Many scholars and poets from India wrote books defending the caliphate, as well as elegies for Abdul Hamid Han, the caliph of Muslims, and for the Ottomans. Some of these scholars and poets who lived in the late 19th and early 20th centuries were Faiz-ul Ḥasan al-Saharanpuri, Zulfiqar Ali al-Diyobendi, Wahiduddin Ali al-Hyderabadi, Adib Pishavari, Hamiduddin Farahi, and Anwar Shah al-Kashmiri and were born and raised on the Indian subcontinent. This study examines the poems of these six mentioned poets who defended the caliphate and the Ottomans, as well as their praises about Sultan Abdul Hamid Han.
Yok
Hint yarımadası, tarihte Osmanlıların idaresi altına girmemiş olsa da bölgede yaşayan Müslümanların Anadolu halkıyla uzak geçmişe dayalı dinî, tarihî, dostane ve duygusal bağları vardır. Bu güçlü dostluk ve kardeşlik bağlarının tezahürü olarak başta Hindistan olmak üzere Müslüman nüfusun yoğun olarak yaşadığı Pakistan, Bangladeş ve Keşmir gibi yerlerdeki insanlar, tarih boyunca Anadolu halkından maddî ve manevî desteklerini esirgememişlerdir. Gerek “93 Harbi” diye bilinen Osmanlı-Rus savaşında gerekse 1915-16 Çanakkale Harbi’nde İslam’ın bayraktarı olarak gördükleri Osmanlılara her türlü destekte bulunmaktan geri durmamışlardır. Hilafetin ortadan kaldırılmasına en çok da onlar üzülmüş ve bu durumu kabullenmekte zorlanmışlardır. Hindistanlı birçok âlim ve şair, hilafeti savunan eserler kaleme almış, Müslümanların halifesi olarak gördükleri Sultan II. Abdülhamid Han (1842-1918) ve Osmanlılar için methiyeler yazmışlardır. Feyzu’l-Hasan esSahârenpûrî (ö. 1887), Zülfikâr Ali ed-Diyubendî (ö. 1904), Vahîduddîn el-Âlî el-Haydarâbâdî (ö. 1926), Edîb-i Pişâverî (ö. 1930) Hamîdüddîn-i Ferâhî (ö. 1930) ve Enver Şâh el-Keşmîrî (ö. 1933) XIX. Yüzyılın sonları ile XX. Yüzyılın başlarında Hint yarımadasında yaşamış âlim ve şairlerden bazılarıdır. Bu çalışmamızda mezkûr altı şairin hayatı, eserleri, Osmanlı Devleti ile ilişkileri incelenecek ve Sultan II. Abdülhamid Han’ı, Osmanlıları ve hilâfeti konu alan medih ve destansı şiirlerine yer verilecektir.
Yok
Yok
Ekim 2023 (XLIII) sayısında iş bu makalemi yayınlamayı uygun buldukları için İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Şarkiyat Araştırma Merkezinin Şarkiyat Mecmuası yazı kuruluna teşekkür ederim.
Birincil Dil | Arapça |
---|---|
Konular | Dilbilim (Diğer) |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Proje Numarası | Yok |
Yayımlanma Tarihi | 24 Ekim 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 |