1095’te resmen başlayan Haçlı Seferleri sırasında Haçlılarla mücadele büyük bir özveri ve gayretle Türkler tarafından gerçekleştirildi. Türkiye Selçuklu Sultanı I. Kılıç Arslan’ın Haçlılara karşı Anadolu’yu geçilmez kılan stratejisi ve başarısı önemliydi. 1108’de Büyük Selçuklu Devleti tarafından Haçlılarla mücadele devlet politikasına dönüştü ve Sultan Muhammed Tapar tarafından bu göreve Musul emîri Mevdûd b. Altuntegin getirildi. Mevdûd ile başlayan, İmâdeddin Zengi ve Nureddin Mahmud Zengi ile devam eden süreç, Belek, Aksungur el-Porsuki, İlgazi ve Dımaşk Atabeği Tuğtegin tarafından desteklendi. Tuğtegin’in, Suriye Selçuklu Meliki Tutuş’un yanında yer aldığı, çalışkanlığı ve başarısı ile meliki etkilediği, bu sebeple Tutuş tarafından oğlu Dukak’a atabeg tayin edildiği bilinmektedir. Tutuş’un 1095 Rey Savaşı’nda hayatını kaybetmesinden sonra Dukak’a olan bağlılığını devam ettiren Tuğtegin bu süreçte Dımaşk’ı Haçlı tehlikesine karşı koruması ve melikliği güçlendirme faaliyetleri ile dikkatleri üzerine çekmiştir. Dukak’ın 1104’te ölümünden sonra ise siyasi oluşumunu başlatarak Dımaşk Atabegliği veya Tuğteginliler Hanedanlığı’nı kurmuştur. Müstakil yönetimi boyunca halkına cömert ve adil davranan Tuğtegin, Haçlılarla mücadele etmiş, dönemin şartları gereği onlarla ittifak yapmaktan da çekinmemiştir. Bu makale Tuğtegin’in Haçlılarla ilişkilerini ele alarak, savaş, ittifak ve anlaşma üzerinden belirlediği politikalarla onlara bakışını değerlendirmeye çalışacaktır.
During the Crusades, which officially began in 1095, the Turks carried out the fight against the Crusaders with great devotion and zeal. The strategy and success of the Turkish Seljuk Sultan Kilij Arslan I against the Crusaders, who made Anatolia impassable against them Crusaders were important. In 1108, the struggle against the Crusaders was turned into a state policy by the Great Seljuk Empire, and Sultan Muhammad Tapar appointed Mawdūd, amīr of Mosul, to this task. The process that started with Mawdūd and continued with Imād al-Dīn Zangī and Nūr al-Dīn Maḥmūd Zangī was supported by Belek, Aksunkur al-Bursukī, Ilghāzī and Tughtigin, the Atabeg of Damascus. It is known that Tughtigin was a supporter of the Seljuk Malik of Syria Tutush, who impressed the malik with his diligence and success. For, this reason, he was appointed atabeg to his son Dukāk by Tutush. After Dukāk’s death in 1104, he began his political formation and established the Atabegate of Damascus or Tughtiginites. Tughtigin, who treated his people generously and fairly throughout his independent rule, fought against the Crusaders and did not hesitate to ally with them due to the conditions of the period.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Dilbilim (Diğer) |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 3 Ekim 2024 |
Gönderilme Tarihi | 26 Temmuz 2024 |
Kabul Tarihi | 17 Eylül 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 |