Mythological knowledge dating back to primitive times contains the first human teachings about living and non-living beings. These teachings have survived to the present while changing in form. Mythology makes up the common mind maps of the history of humanity and in the most basic sense involves the thoughts that the first people produced in the process of making sense of the world in which they lived. Intertwined with nature, these people tried to make sense of the human and metaphysical worlds. These attempts are referred to as mythologies in folklore studies are a way of narrating by giving personalities to the beings in nature and to the experienced events. Mythologies have identities onto which mythologies reflect the social, political, cultural, and economic characteristics of the society to which they belong. In addition, mythologies develop through the belief and thought systems of the society in which they are produced. Through the advantages of their ancient pasts, Turkish and Jewish societies have deep-rooted mythologies, and the knowledge and experiences of these societies are reflected in their literature. Mythologies are a method for knowing the unknown and making sense of the incomprehensible and contain similar characteristics due to the collective consciousness. The Al Karısı [wife of Al] in Turkish mythology and Lilith in Jewish mythology are mythological heroes with similar physical and spiritual characteristics. These similarities are the result of the similar lives and imaginations of the two societies. The wife of Al and Lilith harm women and children and exhibit behaviors that disrupt societal order. In order for these societies to protect themselves from these two beings, people have developed a number of beliefs and practices for avoiding and/ or negotiating with them. This study is the result of a mythological evaluation centered on Lilith and the wife of Al and analyzes the similarities and differences between these two gothic characters who are frequently encountered in daily life and literary narratives in Turkish and Jewish mythologies.
İlkel dönemlere kadar uzanan mitolojik bilgiler, canlı ve cansız varlıklar hakkında söylenmiş ilk insan öğretileridir. Bu öğretiler, bugüne kadar form değiştirerek gelmeyi başarmıştır. İnsanlık tarihinin ortak zihin haritaları olan mitoloji (mythologie), en temel anlamıyla ilk insanların yaşadıkları dünyayı anlamlandırma sürecinde ürettikleri düşüncelerdir. Doğayla iç içe olan bu insanlar, beşeri dünyayı ve metafizik dünyayı anlamlandırmaya çalışmıştır. Folklor araştırmalarında mitoloji olarak adlandırılan bu girişimler, Gardner’e göre tabiatta bulunan varlıklara ve yaşanan olaylara kişilik vermek sureti ile anlatma şeklidir. Mitolojinin bir hüviyeti vardır. Mitoloji bu hüviyetinde, ait olduğu toplumun sosyal, siyasal, kültürel ve ekonomik özelliklerini yansıtır. Ayrıca mitoloji, üretildiği toplumun inanış ve düşünüş sistemleri ile gelişir. Türk ve Yahudi toplumları, kadim geçmişlerinin sunduğu avantaj ile köklü bir mitolojiye sahiptir. Bu toplumların bilgi birikimleri ve tecrübeleri edebiyatlarına yansımıştır. Bilinmeyeni bilme, anlaşılmayanı anlamlandırma yöntemi olan mitoloji, C. G. Jung’un ifade ettiği gibi kolektif bilinç sayesinde benzer özellikler taşımaktadır. Türk mitolojisindeki Al Karısı ile Yahudi mitolojisindeki Lilith, fiziksel ve ruhsal özellikleri açısından benzerlik gösteren mitolojik kahramanlardır. Bu benzerlikler iki toplumun benzer yaşantılarının ve tasavvurlarının sonucudur. Al Karısı ve Lilith, kadınlara ve çocuklara zarar vermekte, toplumun asayişini bozan davranışlar sergilemektedir. İnsanlar bu iki varlıktan korunmak için birtakım inanç ve uygulamalar geliştirerek onlardan kaçınma/onlarla anlaşma yoluna gitmiştir. Bu çalışma Lilith ve Al Karısı merkezli mitolojik bir değerlendirmenin sonucu olmuştur. Günlük hayatta ve edebî anlatılarda sıklıkla karşılaşılan bu iki gotik karakterin Türk ve Yahudi mitolojilerinde benzeşen/ayrışan yönleri tahlil edilmiştir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 28 Nisan 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Sayı: 42 |