Makalede, Avrupa anayasal düzeninin bir parçasi olan yerindenlik ilkesinin tarihsel kökenleri
arastirilmaktadir. Amaç, merkezi devlet anlayisinin yaygin olarak kendini kabul ettirmesinden
önce yapilan tartismalarin ve kullanilan kavramlarin, iktidar merkezlerinin çogullastigi
günümüzdeki sorunlara isik tutabilecegini göstermektir. Bu baglamda ele alinan yerindenlik
ilkesi, siyasal ya da iktisadî kararlarin, yurttaslara en yakin seviyede alinmasini
öngörmektedir. Bu anlayis, çesitli yönetim kademeleri arasinda, yetki bölüsümünün nasil
yapilacagi sorusunun yanitini kolaylastirmaktadir. Makalede, özellikle Avrupa Birligi
çerçevesinde önemli tartismalara neden olan bu ilkenin öncellikle Althusius’un öngördügü
toplumsal örgütlenme anlayisindaki yeri ele alinmaktadir. Daha sonra, kilisenin yerindenlik
ilkesinin gelisimindeki yeri irdelenerek modern siyasal sistemlerdeki yansimalari
degerlendirilmektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 22 Kasım 2011 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2007 Sayı: 37 |