Biology is the science concerned with the living organisms. However, science involves events which exist only within the space-time coordinates. But liveliness also etymologically means having a soul. The first and foremost problem of biology is that the living organism as his subject-matter is not one of the facts which the modern science deals with. The purpose of this article is to explain how the biology-based, animist scientific approach laid down by Aristotle and followed by many others for ages had changed into the Modern Secular West European Civilization's inorganic, mechanicist and matter-based scientific approach. With the reference to that, it's been tried to understand how the living organism are explained by Mechanics which is the science concerned primarily with inorganic matters. While doing that the relations of scientific approaches with the prevailing paradigms of their time have also been dealt with.
Biyoloji, canlılarla uğraşan bilim dalına verilen isimdir. Ancak bilim, sadece zaman ve mekan koordinatlarında yer alan olaylara eğilir. Oysa canlılık, etimolojik olarak ruh sahibi olmak da demektir. Biyolojinin başta gelen sorunu onun konusu olan canlının, modern bilimin ele aldığı vakıalardan biri olmayışıdır. Bu makalenin amacı, bilimsel yaklaşımın Aristoteles ile başlayan ve yüzyıllar boyunca devam eden biyoloji temelli, canlıcı yaklaşımdan nasıl olup da Yeniçağ dindışı Avrupa Medeniyetinin canlı-olmayan, mekanik, madde temelli yaklaşımına geçtiğini açıklamaya çalışmaktır. Buna göre, canlıların, canlı olmayan varlık sahasının bilimi olan mekanik tarafından nasıl açıklanmaya çalışıldığı çözümlenmeye gayret edilmiştir. Bunu yaparken bilimsel yaklaşımın çağların hakim paradigmalarıyla ilişkisi ele alınmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 14 Ekim 2011 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2011 Cilt: 3 Sayı: 22 |