Auguste Comte, 1789 sonrası çalkantılı düşünsel ve sosyopolitik iklimde ortaya koyduğu “düzen ve ilerleme” ilkesi doğrultusunda bir yandan bilgi kuramı sahasında yeni bir tasnif yapmış, diğer yandan da Devrim'in olumsuz toplumsal ve siyasal sonuçlarını ortadan kaldırmayı hedeflemiştir. Bu amaçla, bilimleri sınıflandırarak bunları adeta bir makam sırasına koymuş ve buna koşut olarak “sosyoloji” adını verdiği yeni bir bilim dalını tesis etmiştir. Hayatının sonlarına doğru ise devrim sonrası dönemde ihmal edildiğini düşündüğü ve büyük önem atfettiği manevî alanı doldurmak üzere kutsallık meselesi üzerinde durmuş ve “İnsanlık Dini” adında yeni bir din ihdas etmiştir. Bu çalışma, genel olarak Comte'un düşüncesinin evrimini incelemekte ve bilhassa – Durkheim ve Mauss'un “yapay din” olarak nitelendirdikleri – İnsanlık Dini'nin ihdasını ele almaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 18 Ekim 2011 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2011 Cilt: 3 Sayı: 23 |