M. Scheler'in "İnsan ve kainattaki yeri" adlı eserini geçen sene tercüme ve neşretmiş -olan Doçent Takıyettin l\/fengüşoğlu bu kitabında Kant ile Scheler'in insan felsefelerini karşılaştırmakta ve ikisi arasındaki müşterek nokta.lan göstermiye çalışmaktadır. lVl:uharrire göre her iki_ filozof insanla diğer varlıklar arasında mahiyet farkı görmeleri, insanı muhtar bir saha diye kabul etmeleri itibariyle eski felsefelerden ayrılırlar ve bu bakımdan felsefi antropoloji'nin kurulmasına zemin hazırlarlar. Fakat onlarda eksik olan cihet insanın bütün halinde görülmemesi, bilakis eski dinler ve metafiziklerin tesiri altında insanın mahiyetinde asli ve irca edilmez bir ikilik görmeleridir. Ruh - beden, madde - mana, fenomen - nomen, hayat - Geist, ilah.:. şekillerinde ifade edilen bu ikilik gerek Kant, gerekse Scheler'de felsefi antropolojinin bütün felsefi problemlerin temeli ve hareket noktası olarak alınmam<en mühim problemin ethik problem sayılmasından ileri gelmektedir. Halbuki Scheler'in önderlik ettiği zamammızın bu en mühim felsefi problemi insanı her türlü metodolojik tecritlerden önce müşahhas bir bütün halinde kavramaktadır. Bilgi, ahlak, din, hukuk gibi insana ait olan bütün problemler insanın bu total görülüşüne dayandıkları takdirde kendi "hikmet-i vücut" larını kazanırlar.ından,>
M. Scheler'in "İnsan ve kainattaki yeri" adlı eserini geçen sene tercüme ve neşretmiş -olan Doçent Takıyettin l\/fengüşoğlu bu kitabında Kant ile Scheler'in insan felsefelerini karşılaştırmakta
ve ikisi arasındaki müşterek nokta.lan göstermiye çalışmaktadır. lVl:uharrire göre her iki_ filozof insanla diğer varlıklar arasında mahiyet farkı görmeleri, insanı muhtar bir saha diye kabul etmeleri itibariyle eski felsefelerden ayrılırlar ve bu bakımdan felsefi antropoloji'nin kurulmasına zemin hazırlarlar. Fakat onlarda eksik olan cihet insanın bütün halinde görülmemesi, bilakis eski dinler ve metafiziklerin tesiri altında insanın mahiyetinde asli ve irca edilmez bir ikilik görmeleridir. Ruh - beden, madde - mana, fenomen - nomen, hayat - Geist, ilah.:. şekillerinde ifade edilen bu ikilik gerek Kant, gerekse Scheler'de felsefi antropolojinin bütün felsefi problemlerin temeli ve hareket noktası olarak alınmam<en mühim problemin ethik problem sayılmasından ileri gelmektedir. Halbuki Scheler'in önderlik ettiği zamammızın bu en mühim felsefi problemi insanı her türlü metodolojik tecritlerden önce müşahhas bir bütün halinde kavramaktadır. Bilgi, ahlak, din, hukuk gibi insana ait olan bütün problemler insanın bu total görülüşüne dayandıkları takdirde kendi "hikmet-i vücut" larını kazanırlar.ından,>
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sosyoloji |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 25 Mart 2014 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 1947 Cilt: 2 Sayı: 4-5 |