şümullü bir gayesi daha vardır ki o da, yalnız Darülfünun talebesine değil bu memlekette içtimai meselelerle uğraşmak isteyenlere hitap etmek istemesidir. İçtimaiyat ilmine en ziyade muhtaç memleketler, hiç şüphesiz bizim gibi in- kılaplar geçiren, eski müesseseleri yıkan genç demokrasilerdir. Her vatandaşın memleket işlerini düşünmeye mecbur olarak içtimai heyetlerin, gerek doğru- dan doğruya gerek bilvasıta idaresine karışması, insan zümrelerini idare eden kanunları bilmekle mümkündür ancak bu şartla faydalı olabilir. Bir milleti idare etmek için yalnız zeka ve seciyenin kafi olduğu devirler artık geçmiştir. Devlet işleri ile mükellef olanların ilim ile mücehhez olmaları, hiç olmazsa ilimden istifade etmeleri de lazımdır. Bu asırda, nasıl, bir adam hazırlıksız doktor ve mühendis olamazsa, hiç yoktan devlet adamı da olamaz. Vücud-ı beşerin mahiyeti ve teşkilatını uzun uzadıya tetkik edip öğrenmeden hastalık- larımızı tedaviye kalkışan mütetabbipler [sahte tabipler], bu ilim ve tababet [tabiplik] asrında bizde nasıl gülünç görünüyorsa, elinde tuttuğu ve idare et- mek istediği cemiyetin ilmî surette tetkik edilmesine lüzum görmeyen devlet adamı da bundan farklı olamaz
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Çevrimyazılar |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 22 Haziran 2015 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2014 Cilt: 3 Sayı: 28 |