Dünyanın en büyük ekonomik topluluğu olan Avrupa Birliği, vatandaşlarına sağladığı sosyal ve kültürel haklar ile onların refahını arttırmayı amaçlamış ve bunda da çok büyük bir oranda başarılı olmuştur. 1945-1970 yıllarını kapsayan ve II. Dünya Savaşının yaralarının sarılmaya çalışıldığı dönemde başka ülkelerden işçi talep edilmiştir. 1973 yılında meydana gelen petrol krizi ile birlikte AB misafir işçi politikalarını terk ederek göçü sınırlandırma yoluna gitmiş olsa da, misafir işçi döneminde gelenlerin mahkeme yoluyla ailelerini de yanlarına almaları göçmen sayısının artmasını devam ettirmiştir. Sovyetler Birliğinin dağılması ile Doğu Avrupa’dan yoğun göçmen akınına maruz kalan birlik bunun önüne geçebilmek için yeni politikalar ve kurumlar oluşturmuştur. 2000’li yılların başından itibaren birlik dışından nitelikli göçmenlere odaklanan AB, bunu Mavi Kart uygulaması ile sağlama yoluna gitse de, 2010 yılında patlak veren Arap Baharı ile kıyı güvenliği önem kazanmış ve Frontex kurulmuştur. Bu çalışmada Avrupa Birliği göç politikaları; misafir işçi döneminden Arap Baharı sonrası döneme kadar tarihsel bir perspektiften incelenmiştir.
Bölüm | Makaleler |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 28 Aralık 2017 |
Gönderilme Tarihi | 3 Mart 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Sayı: 70 |