Sanayi Devrimi Avrupa’da yeni bir işçi sınıfının doğmasına ve artan refah seviyesinin işverenler lehine olmasına neden olmuştur. Bu süreçte büyük sanayi şehirlerinin ortaya çıkması kırsal kesimden kentlere doğru büyük bir göç dalgasını başlamıştır. İşçi ücretleri düşmüş, çalışma ve yaşam koşulları ağırlaşmış, adaletsizlik yaygınlaşmıştır. Her ne kadar Sanayi Devrimi’nden bugüne kadar çalışma hayatı ile ilgili birçok düzenleme yapılmış olsa da, yapılan çalışmaların yeterli olduğu söylenemez. Toplumda, mülkiyetin belirli ellerde toplanması, çalışanların sosyal refahtan aldığı payı büyük oranda düşürmüştür. Bu bağlamda, ESOP mülkiyetin ve servetin tabana yayılmasını sağladığından dolayı, emek-sermaye barışı açısından son derece önem taşımaktadır. Teorik çerçevede ele aldığımız bu çalışmamızın amacı, emek-sermaye ortaklığı bağlamında ESOP’u Amerika şirketleri ile açıklayabilmektir. Mülkiyetin tabana yayılmasını sağlayan ve Amerika ile özdeşleşen ESOP, National Center for Employee Ownership (NCEO) ve Employee Ownership Foundation tarafından yayımlanan güncel verileri ile incelenmiştir. İncelemenin sonucunda, ESOP’u uygulayan işletmelerde, çalışanların verimliliğinin arttığı, çalışanların gelirlerinde önemli bir artış olduğu, işletme karlılığının arttığı, işletmelerin vergisel avantaj sağladığı gibi birçok olumlu sonuca ulaşılmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 10 Nisan 2018 |
Gönderilme Tarihi | 25 Kasım 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Sayı: 72 |