In the last thirty years, and owing to the extent of global women’s migration, academic research has concentrated on migrant mothers and their motherhood experiences in the transnational context. It is claimed that an academic consideration of the specific mothering experience of migrant women is missing in the feminist discipline. In order to address this, a new transnational feminist perspective is suggested on migration studies, reconceptualising motherhood. This paper analyses the historical background to the concept of motherhood and progress made therein from feminist perspectives. A response to the question of whether the radical feminist perspectives, which have shown much interest in the motherhood concept, are able to challenge today’s transnational motherhood, is considered by examining the critiques of both these radical and transnational feminist perspectives towards each other.
Artan küresel kadın göçü sebebiyle göçmen anneler ve onların annelik deneyimleri konusunda ulusötesicilik bağlamında akademik araştırmalar son otuz yılda yoğunlaşmaya başlamıştır. Bu özel annelik deneyiminin bilimsel kavranışının feminist yazındaki eksikliğine dikkat çekilmiştir. Bunun bir adım ötesinde, annelik yeniden kavramsallaştırılarak, yeni bir ulusötesi feminist bakış açısı göçmen çalışmalarıyla tanıştırılmıştır. Bu makale annelik kavramının tarihsel arka planını ve kavramın feminist ele alınışı ile kaydedilen gelişmeleri analiz etmektedir. Bahsedilen radikal ve ulusötesi feminist perspektiflerin karşılıklı eleştirileri göz önünde bulundurularak, günümüze kadar annelik kavramına en çok ilgi göstermiş disiplin olan radikal feminizmin bugünün ulusötesi anneliğini nasıl okuduğu tartışılmaktadır.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Siyaset Bilimi |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 12 Temmuz 2018 |
Gönderilme Tarihi | 8 Mayıs 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Sayı: 74 |