Batı merkezli sübjektif bir kavramlaştırma olan Ortadoğu kavramının kullanımı bütün dillere yerleşmiştir. Ortadoğu sadece belirli bir coğrafi bölgeyi değil aynı zamanda farklı bir kültürü, medeniyeti, sosyal yapıyı ve ilişkileri de ifade etmektedir. Dar anlamda Türkiye, İran, Mezopotamya, Arap Yarımadası, Doğu Akdeniz ve Mısır'ı kapsamına alan Ortadoğu bölgesi tarihsel bakımdan medeniyetlerin geliştiği, semavi dinlerin doğup dünyaya yayıldığı, kıtalararası ticaret yollarının geçtiği, farklı kültürlerin buluştuğu ve başka yerlere intikal ettiği bir kavşak noktasını oluşturmaktadır. Bölge tarihte son derece önemli roller oynadığı gibi modern dönemde de etkinliği sürmektedir. Özellikle semavi dinlerin burada doğmuş olmaları bu din mensuplarının gönüllerinin ve bakışlarının bu bölgeye yönelik olmasında etken olmutur. Modern ekonomilerin en önemli enerji kaynağı olan petrol ve doğal gaz rezervlerinin çoğunun burada olması bölgenin stratejik önemini artırmıştır. Ortadoğu geleneksel yapılarla modern yapıların, kaos ile düzenin, sosyal ve ekonomik alandaki zıtlıkların, en zenginlerle fakirlerin, geleneksel monarşilerle demokrasi sürecinde belli merhaleler kat eden sistemlerin buluştuğu bir yerdir. Coğrafi ve fiziki çeşitliliği sosyal, ekonomik, kültürel, demografik ve siyasal çeşitlilik ve çoğulculuk izlemektedir. Bölgedeki ülkelerde modern siyasal temsil kurumlarının yerleşmesi yönünde bir gelişme olduğu gözlenmektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Siyasi ve Sosyal Yapı |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 13 Ekim 2010 |
Gönderilme Tarihi | 13 Ekim 2010 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2005 Sayı: 50 |