Türkiye'de, toplam nüfusun %12.29'unu özürlüler oluşturmaktadır. Bu kişilerin toplumdan dışlanmak yerine topluma kazandırılması, çağdaş sosyal politikaların konusunu oluşturmaktadır. Özürlülerin toplumsal hayata katılma yollarından biri de, istihdam edilerek çalışma hayatında yer almalarının sağlanmasıdır. Bu şekilde, başkalarına bağımlı olmak yerine kendilerine bakabilecek geliri elde edebileceklerdir. Ayrıca, kendilerini üretken, verimli, topluma ve ekonomiye katkısı olan kişiler olarak değerlendireceklerdir.Özürlülerin istihdam edilmelerinde, bazen yeterli vasıflara sahip olmamalarının yanı sıra, toplumda, işverenlerde, işyerlerinin özürlü olmayan çalışanlarında bulunan önyargılar etkili olmaktadır. Özürlülerin yeterli vasıflara sahip olmadıkları, üretken olmadıkları, işyerine uyum gösteremeyecekleri gibi gerçek olmayan inançlar, özürlülerin istihdamını güçleştirmektedir. Ayrıca, bu önyargılar özürlülere karşı ayrımcı davranışların oluşmasına da neden olmaktadır. Özürlülerin istihdamında çeşitli yöntemlerden yararlanılması mümkün olmakla birlikte, Türkiye'de esas itibarıyla kota uygulamasından yararlanılmaktadır. Türkiye'de özürlülerin istihdamlarını arttırmak için mutlaka diğer yöntemlerden de etkin olarak yararlanılmalıdır. Ayrımcı davranışlara karşı hukuki düzenlemeler ve yaptırımlar düzenlenmelidir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 14 Ekim 2010 |
Gönderilme Tarihi | 14 Ekim 2010 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2006 Sayı: 51 |