The Surrealist movement, which emerged as a revolutionary movement in poetry in 1924, quickly moved towards various other disciplines such as painting, sculpture, photography, architecture and cinema, but unlike Symbolism and Dada, the movement exhibits a conscious distance from music. However, this stance went through a change during the dissolution period of the movement in the late 1930s, and later in the exile years of artists such as Breton, Salvador Dali, Max Ernst, and André Masson in America. After 1950, the relationship between surrealism and music became more apparent. Developments in jazz music and post-modern practices have particularly been evaluated as the reflection of surrealist thought. The purpose of this study is to explore the relationship between music and surrealism by focusing on the pre-1950s period where this relation remains more unclear. The first part of the study discusses the reasons for the surrealist movement's negative attitude towards music, and furthermore gives examples from the composers who had felt close to surrealist thinking and whose music contains surrealist elements. In the final part of this study, we aim to examine the points where surrealist thinking meets with development of music on the path leading to serial and aleatoric music through the example of İlhan Usmanbaş's musical piece Three Painting from Dali (1952).
Surrealism Serial music Ilhan Usmanbaş Three Paintings from Dali
1924 yılında şiirde devrimsel bir hareket olarak ortaya çıkan Sürrealizm, kısa sürede ilgisini resim, heykel, fotoğraf, mimari ve sinema gibi farklı disiplinlere yöneltse de temellerini dayandırdığı Sembolizm ve Dada’nın aksine müzikle arasına bilinçli bir mesafe koymuştur. Ancak bu duruş, 1930’ların sonuna doğru akımda yaşanan çözülme ve ardından Breton da dahil olmak üzere Salvador Dali, Max Ernst, André Masson gibi sanatçıların savaş nedeniyle Amerika’daki geçirdiği sürgün yıllarında yön değiştirmiştir. 1950 sonrası, Sürrealizm ile müzik arasındaki ilişkinin giderek belirginleşmeye başladığı dönemdir. Özellikle caz müziği ve müzikteki post-modern uygulamalar, sürrealist düşüncenin müzikteki yansıması olarak değerlendirilmektedir. Bu makale, hakkında az sayıda çalışma bulunan 1950 öncesine, Sürrealizm ile müzik ilişkisinin daha belirsiz kaldığı bir döneme odaklanmaktadır. Öncelikle sürrealist hareketin müziğe karşı negatif duruşunun nedenleri tartışılmış; bunun karşısında kendini sürrealist düşünceye yakın hisseden ve müziğinde sürrealist unsurlar barındıran bestecilere yer verilmiştir. Çalışmanın son bölümünde ise dizisel müzik ve raslamsallığa giden yolda müzikteki gelişmelerin sürrealist düşünceye hangi noktalarda yakınlaştığı İlhan Usmanbaş’ın Dali’den Üç Resim (1952-1955) örneği üzerinden incelenmiştir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Sayı: 29 |